Haftanın sadece iki günü yazıyor olmanın güçlüğü nedeniyle “gündemi takip etmek” bir hayli zorluyor beni. Örneğin bugünkü yazı konusu olarak dört gün öncesinin “bomba olayını” belirlemiştim!..
Neydi olay;
-AKP’nin Büyükşehir adayı Nebi Hatipoğlu’nun Eskişehirli gazetecilere vaat ettiği rüşvet!..
Sadece Eskişehir’de değil, ülke basınında manşet olan bir olay. Belediye başkanı seçildiği takdirde biz gazetecileri “Belediyede görevlendireceği” ve dahi asgari ücret tutarında maaşa bağlayacağı açıklaması!..
Bu “takdim tehir” araya giren bir başka gelişme nedeniyle zorunlu hale geldi. Varsın olsun, kendisini başkanlıkta garanti gören Hatipoğlu’nun önümüzdeki seçim sürecinde benzer daha ne “potlar kıracağını” açığa çıkardığına göre, bizim açımızdan:
-Konu kaçmış sayılmaz!..
Salonda tedirgin hava!
Bir gün sonrası, yani 10 Ocak Çarşamba günü akşamı “Çalışan Gazetecilerin Gününü” kutlamak üzere, Üç Belediye başkanımızın geleneksel hale getirdikleri daveti vardı. Kimimiz, CHP Parti Meclisi’nin aday belirleme toplantısının bir gün önceye alındığından habersizdi ki, bendeniz de o düşünceye sahip olanlardandım.
Ancak salona girdiğimde üç başkanın tedirgin tavrından kararın o gece açıklanacağını anlamış oluyordum! Yemeğin ilerleyen saatlerinde özellikle ilgili olanların (siyasetçi ve gazeteciler) cep telefonlarından Ankara’dan gelecek açıklamaları takip etmeye çalıştıklarını gözlemeye başlamıştım. Başkanlardan üçünün özellikle Ahmet Ataç ve Kazım Kurt’un keyifleri kaçmış görünüyordu. Neyin İşaretiydi bu?
-Büyükerşen’in adaylığının parti meclisinde onaylandığı!..
***
Kendi kendime “Niye keyiflerini kaçırsınlar ki? Öyleyse kendilerinin de Tepebaşı ve Odunpazarı adalıkları garanti” diye düşünmeye başlamıştım ki, ilgilenenler nezdinde gelişmelerin pek de “öyle olmadığı” anlaşılmaya başlamıştı!..
Masada (bir rastlantı veya şansım olmalı), Büyükşehir’in üç Genel Sekreter yardımcısı ile yan yanaydım. Onlar da açıklamayla ilgili görünüyorlardı!
Arada bir “Ayşe Ünlüce”nin adı geçmekteydi konuşmaları arısında. Kimdi Ayşe Ünlüce?
-Yılmaz Hoca’nın senelerdir değişmez bürokratlarından biri, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri…
Çok geçmeden bir arkadaştan gelen telefon mesajından anlayacaktım ki;
-Sayın Ünlüce, Sayın Büyükerşen’in yerine Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır!..
Yılmaz Hoca istekli görünmüyordu
Konuya ilişkin biraz uzak ve yakın geçmişi düşünüyorum. “Biraz uzak” geçmiş bir buçuk yıl öncesine gidiyor. Görünürde genel seçimler, yanı sıra Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Biraz onun üzerinde söyleşiyoruz.
Ardından sırada yerel seçimler var. Ki Eskişehir kamuoyu daha çok yerel seçimlerle ilgili. Yine Hoca’nın yaşı gündemde. Yine, diyorum sorarken, özellikle muhalif kesim “Hoca’nın yaşına takmış” durumda.
-Hocam, seçimlerde aday olacak mısınız?
Sorarken “yaş meselesindeki” bühtanlar onunda aklında olmalı ki “Şu yaşımla ilgili takıntılar yeni değil ki!.. En az son iki seçimde de temcit pilavı gibi ısıtılıp-ısıtılıp konmuyor mu önümüze?” dedikten sonra bir süre duraklayıp devam etmişti;
“-Ya Hüsnü, sen de görüyorsun durumu. Bunlar (Kazım Kurt ve Ahmet Ataç) birbiriyle didişip duruyor. Büyükşehir’e sen aday olacaksın ben aday olacağım diye. Açıkçası ne yapacağımı bilemiyorum. Şimdilik kararsızım.”
Bu konuşma TGS’nin geleneksel pikniğinde oluyor. Kazım Başkan da katılmış, bir süre sonra ayrılmıştı. Aramızdaki konuşma da ondan sonra oluyordu. Yine duraklayıp ekledikten sonra noktalayacaktı bu bahsi;
“-Seyhan Hanım da, çocuklar da istemiyor!..”
***
Sürecin devamında araya genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri girdi. Eskişehir seçmeni; CHP’yi birinci parti yaparken, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de diğer bazı illerle birlikte çoğunlukla “Kemal Kılıçdaroğlu” için oy kullandı. Bu sonuçta da;
-Kuşkusuz Büyükerşen’in önemli katkısı vardı!..
Sonrasında ilçe ve il kongreleri vardı. Bu konuda da “birleştirici” rol oynayan yine Yılmaz Hoca olacaktı. Ancak Eskişehir delegasyonunun Kurultay’da ikiye ayrılması yaşandı. Bu sonuç; “Hoca için sonun başlangıcı mı olacaktır?”
-Bu da irdelenmeye muhtaç bir durumdur…
***
Sonrasını kısacak özetlersek;
-Hoca’nın yaşı yine gündemde!
Büyükerşen de aday belirleme sürecinde tereddütlü davranıyor. Nihayet Genel Başkan Özgür Özel’in il başkanı “Niye aday olmuyorlar ki?” irdelemesiyle Hocayla birlikte Ataç ve Kurt da adaylık başvurusunda bulunuyor ve bekleme geçiyorlar.
Bu durum, Genel Merkezin “Üçü bir arada kararında” olduğuna işaret sayılıyor. Özellikle de Genel Başkan Özgür Özel’in bir akşam üstü Ankara’dan gelip, Eskişehir’de Büyükerşen ile buluşmasından sonra daha da bir pekişiyor kamuoyunun beklentisi…
***
Öyle olmadığı da 10 Ocak’ta belli oluyor! Senaryoların devamı da olacaktır kuşkusuz. Öyleyse biz de Yılmaz Hoca’nın son açıklamasındaki mesajı ile noktalayalım;
-Karara üzülmedim ama, hakkımda memnuniyet araştırması yaptırmalarına kırıldım!..
----------------------