-Bugün Aralık’ın 23’ü. Yarınsa 24’ü!..
Kuşkusuz cümle alem yukarıda hatırlattığım takvimsel tarihleri biliyordur. Ancak 24 Aralık, mensubu olduğum, meslekte ilk stajımı yaptığım, daha açıkçası “meslek okulum” olması bakımından benim için de ayrı bir önem taşımakta. Çünkü o gün;
-Sakarya’nın ikinci kez doğuşunun yıl dönümüdür!..
***
Merhum Mehmet Önder’in “Atatürk Eskişehir’de” kitabına başvuruyorum. Mustafa Kemal’in Eskişehir’e 10. Gelişi. Tarih 6 Ağustos 1929. O bölümün başlarındaki bir anlatımdan aktaralım.
“Büyük salon hıncahınç dolmuştu. Vali karşılamaya gelenleri teker teker Atatürk’e tanıttı. Bu arada Sakarya Başyazarı Hasan Basri’yi de (Aytöre) tanıttı. Atatürk;
-Sakarya Gazetesi … Güzel ve yerinde bir isim. Biz Sakarya’da iman kuvvetiyle kırılmaz azmimizi dünya gösterdik. Haklılığımızı anlattık. Gazeteciler de haktan, hakkaniyetten ayrılmamalı, gördüklerini düşündüklerini, bildiklerini hiçbir kuvvetin esiri olmadan samimiyetle yazmalıdırlar…”
***
Atatürk bu beğeni cümlelerini Sakarya Muharebesiyle özdeşleştirerek söylerken, kalabalık arasında bulunan Eskişehir Mebusu Ali Ulvi Beyi (Bayraktar) görür. Ona dönerek “Öyle değil mi Ali Ulvi Bey?” diyerek adeta düşüncelerine “onay almak” ister gibidir.
Ali Ulvi Bey Sakarya’nın ilk kurucularından biridir. Diğeri de Cumhuriyet Halk Fırkası Parti müfettişlerinden ve Mebusu Osman Işın’dır.
Abdurahman Ünügür ve…
Bu “ilk Sakarya”nın ser mürettipi’de” Abdurahman Beydir. Gazete uzunca bir süre kapanır ve Abdurrahman Bey bu süre içinde Eski Belediye’nin altında “Güzel-İş Matbaasını kurar. Seneler geçer, Sakarya’yı “yeniden var etmek” düşüncesi hep aklındadır. Bu düşünce ile kapanan Sakarya’nın son Başyazarı Faruk Şükre Yersel’e düşüncesini açıklar. Yersel’in anlatımı şöyledir;
“-Bunu duyunca kendisini ayağa kalkarak kucaklamak istedim. Ruhumla kucakladım Abdurahman Bey’i, başarı diledim. Sakarya, benim için de manevi bir evlat gibiydi.”
İşte Sakarya’nın ikinci doğum tarihi de o günlerin hazırlığı sonrasında belli olacaktır;
-24 Aralık 1946 ve o tarihten bugüne geçen şanlı bir basın tarihi süreci.
Burada, yazı başlığında vurguladığım devamlılığı tekrarlamalıyım;
-Türk Basın tarihinde örneği yok!..
Ne Sedat Simavi’nin Hürriyeti, ne Karacan’ın Milliyeti. Elbet bir başkasını ayırmak gerekir. O da, 99. Yılını yaşayan;
-Yunus Nadi Bey’in Cumhuriyeti!..
Sakarya’nın üç dönemi!..
Meslek Okulu’mu özetlemeye çalışırken, hep şu iki sözcüğü kullanırım;
-Sakarya’nın bodrumunda!..
O “bodrum” Abdurahman Bey’in eski Belediye’nin altında kurduğu Güzel-İş matbaasının, elbette Sakarya’nın da basıldığı bodrumdur!.. Gazetemiz 1946’dan 1969’a orada yayın hayatını sürdürmüştür..
Bir süre önce Bodrumun mürettiplerinden Müslim Sarısaltık ile karşılaştım. Ayaküstü sohbette;
“Hüsnü Abi, oradaki son yaş günü kutlamasını yapmıştık. Bir fotoğrafı var bende ama bulamıyorum. Hiç unutmam Rahmetli Abdurahman Amca gözyaşlarını tutamamıştı!..
Ben de olmalıyım o fotoğrafta ama hatırlayamadım! O yaş günü kutlaması yapıldığı sırada Hacet Sokak’ta yaptırılan yeni yerimize taşınma heyecanında olmalı!.. Heyecanlıydık çünkü;
Anadolu basınında ilk kez Sakarya Ofsete geçiyordu:
Kimler vardı o Bodrum döneminde. dönemden tanıdığım;
-Yazı İşleri Müdürü Cengiz Tekin, Mehmet Aktop, İsmail Sadık Gaşan, elbet Başyazarımız Feyyaz Arsezen… Son bir yılında Önder Baloğlu..
Bir de bendeniz Hüsnü Arslan. Hepsine “rahmet dilemek” bana kaldı, iyi mi!..
***
O son dönemden başlayarak, Ofsetli yılların ilk bir-iki yılında Yazı İşleri Müdürümüz, büyük oğul Bozkurt Ünügür ‘dür. Ofsete vesile olan da kendisidir zaten. Sahip de elbet 1946’dan bu yana Abdurrahman Bey.
Güzel bir heyecan, hepimiz için değişik gazetecilik deneyimidir Ofsetli yıllar. Kimler vardı bodrumda iz bırakanlardan;
Ancak, Sakarya’nın, her bakımdan büyük atılım yaptığı yıllar, ikinci oğul Üstün Ünügür’e kısmet olacaktır. O dönem adım, adım yine bir ilk yaşanacak, Sakarya “En çok satan yerel gazete” sahibi olarak merhum Üstün Bey’e nasip olacaktır.
O dönemin emekçileri de Önder Baloğlu, Engin Bayrı, Hakkı Sağlam ve git-gel misali bendeniz!...
***
Şimdi sahiplik sırası, torun Üstüner Ünügür’de. İnanıyorum. Dedesinin, babasının izinde olarak Sakarya’yı 100 yıllara taşıyacaktır.
-Sakarya’nın 77 yılı kutlu olsun!...
---------------------------------------