Evet, Cumhuriyetimizin kuruluşunun tam yüzüncü yılını kutladık yazımı kaleme aldığım bugün. İçim coşkuyla dolu, mutluyum, gururluyum. Çok az ulusa nasip olur böyle şanlı bir tarih.

Neredeyse Cumhuriyetimizle yaşıt olan anneciğim, her zamankinin aksine sabah erken saatlerde kalkmış, gözleri ışıl ışıl, daha önce de anlattığı, dinlemekten haz aldığım bir bayram anısını anlattı tekrar yaşamışçasına. Yine bir Cumhuriyet bayramı kutlanıyormuş. Anneannem ona, evlerine yakın bir yerden süt alması için kap ve para vermiş, annem sütü almış, eve getirirken resmi geçit yapan okul çocuklarını görmüş. Coşku, müzik, çekmiş onu kendisine, süt kabını kaldırıma bıraktığı gibi koşmuş onların ardından, takılmış gitmiş. Annesi evde süt ve kızını bekler, annemse bayram geçidinde. Anneannem aramaya çıkmış sonunda onu. Esnaf hep tanıdık, “sen merak etme Ayşe teyze, Zeliha birazdan döner, resmi geçitteki çocukların peşinden gitti” diye onu yatıştırmışlar.  Bu anıyı çok severim o nedenle sizlerle de paylaşmak istedim.

Annem milli bayramlarımızı hala çok sever, duygu seli içindedir o günlerde; eskilere döner, kendi anılarını, annesinden babasından dinlediği savaş günlerini anımsar.   

Evet, ülkemiz gerçekten de Ata’mızın bize armağan ettiği Cumhuriyete öyle çok ta kolay erişmemiş, ne zorluklar, ne kayıplar sonucunda gelebilmişiz bu günlere. O nedenle kıymetini çok ama çok iyi bilmeliyiz diye düşünüyorum.  

Benim hayvan sevgim, işte yukarıda azıcık anlattığım anneciğim ve elbette rahmet olsun babamdan gelir. Çocukluğumda evimizden eksik olmayan kedilerimiz, köpeklerimiz ve hatta daha sonraları kanatları kırık Tayfun isimli şahinimiz. Onlara hep sevgiyle, özenle, özveriyle baktık biz. Hiçbir zorluk, mazeret evimizin ferdi saydığımız canlarımızı terk ettiremedi bize.

Şimdilerde içim yanarak okuyorum, görüyorum, duyuyorum evindeki kedisini, köpeğini son derece sudan bahanelerle terk edenleri, yeni yuva arayanları. Doğrusu böylelerini kınıyor, ayıplıyorum. Ve diyorum ki keşke onlar o canlara hiç evlerini açmasalardı. Siz siz olun bir patili dost sahiplenecekseniz mutlaka kalıcı olmayı göze alın, geçici ve boş heveslik değil…