AK Parti'de milletvekili adayları bir masa etrafında belirleniyor…
Masanın başında elbette Erdoğan var…
Yanında ise teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısı, yani teşkilat başkanı oturuyor.
Geçtiğimiz 2018 seçimleri öncesi aday belirleme masasında Binali Yıldırım oturuyordu.
Bu seçim öncesi masada onun yerine muhtemelen parti genel başkan vekili sıfatıyla Numan Kurtulmuş olacak.
***
Masada ayrıca parti kadın ve gençlik kolları genel başkanları da yerlerini alıyor.
Yani…
AK partide milletvekili aday listelerini şekillendiren bu beş isim.
Alfabetik sıra ile şehirlerin milletvekili listeleri bütün gün süren çalışma sonucu belirleniyor.
Tereddütler oluşması halinde, tereddüt hangi şehrin listesi ve isimleri ile ilgiliyse, o bölgeden sorumlu MYK, MKYK ya da o şehirden sorumlu parti müfettişi olan kişiler de görüşü alınmak üzere masaya çağrılıyor.

***
AK partide üç tip aday adayı profili var…
Birincisi: Erdoğan’ın bizzat mecliste görmek istediği isimler…
İkincisi: Kendi kararlarıyla aday adayı olanlar…
Üçüncüsü: Aday adaylığına sıcak bakılmayan ama buna rağmen aday adayı olmakta ısrar edenler…

***
Üçüncü grupta olanlar kafadan eleniyor…
İkinci gurupta olanların içinde eğer kadın ya da genç varsa, teşkilattan gelenler bulunuyorsa, şehirlerinde bir karşılıkları bir ağırlıkları varsa, değerlendirmeye alınıyor.
Bunların dışındakilerin dosyaları kenara ayrılıyor.
Birinci gurupta olanları ise zaten söylemeye gerek yok.
Zira…
O isimler zaten liste başları ve seçilecek yerlere konuluyor.
***
Sonuç olarak: 
Özellikle Eskişehir Erdoğan’ın mecliste görmek istediği bir ya da iki ismin ilk iki sırada yer aldığı milletvekili aday listesi, sırasıyla teşkilattan bir isim ile kadın ve gençlerden oluşan birer ismin de eklenmesiyle tamamlanmış oluyor.
***
Şimdi; AK partinin bu milletvekili aday listesi belirleme yöntemini niye yazdık?
Eskişehir’de hem aday adayı olmasına kesin gözle bakılan Burhan Sakallı, Zihni Çalışkan, Hakan
Çizmelioğlu ve Ali Acar’ın, hem de bu isimler haricinde aday adayı olacak isimlerin taşıdıkları özellikler itibarıyla listeye girme şanslarının olup olmadığını herkesin kendince değerlendirebilmesini istedik.
***
Bu değerlendirmeyi yaparken de, Eskişehir’den aday gösterileceği konuşulan BBP genel başkanı ile yeni kabinede olmayacağı için mevcut bakanlardan birinin Eskişehir listesinden aday gösterilip meclise taşınacağı söylentisinin de hesaba katılması gerektiğini ifade etmeye çalıştık…

AÇTIRMA KUTUYU SÖYLETME KÖTÜYÜ!

Padişah atını çok severmiş…
O kadar severmiş ki adeta yaşam kaynağıymış onun için.
Çevresindekileri sürekli “Aman haa… Atıma benden iyi bakın. Atımın hastalık ya da ölüm haberini getirenin bile başını keserim” diye uyarırmış.
***
Olacak ya, kısa bir süre sonra ölmüş at.
Herkesi büyük bir telaş almış.
Hiç kimse atının öldüğünü söylemek istemiyormuş Padişaha.
Sonuçta kellerinin gideceğin biliyorlarmış çünkü…
Ama bir şekilde de söylemek gerektiğinin farkındaymışlar…
***
Seyislerden biri “merak etmeyin ben söylerim” demiş.
Çıkmış padişahın huzuruna başlamış padişah ile konuşmaya…
-Padişahım sizin atınız var ya yemek yemiyor…
-Nasıl yani…
-Su da içmiyor…
-Niye ki?
-Vallahi bilmiyorum, sırt üstü yatmış ayakları da havada…
-Allah Allah!
-Üstelik kıpırdamıyor da…
Padişah dayanamamış:
-Yahu şuna öldü desene?
Seyis:
-Vallahi ben demiyorum padişahım. Siz söylediniz…
***
Şu sıralar, özellikle de iktidar partisine destek verdiğini bildiğimiz tanıdık isimlere, biraz da takılmak için işlerin nasıl gittiğini soruyoruz…  
Önce “Durgun” diyorlar!
Ardından yarım ağızla da olsa biraz sıkıntı yaşandığını söylüyorlar…
“Valla durum çok fena gibi” dediğimizde ise yukarıdaki fıkra misali ancak “Valla ben şimdi bir şey demeyeyim. Sen zaten ne olup bittiğini görüyorsun.” diyebiliyorlar…

YAPILAN YOLU MU KULLANALIM? YOKSA KULLANILAN YERE Mİ YOL YAPALIM?

“Kentsel bir tasarım kullanıcıyı yani insanı odağına almalıdır. Aksi takdirde kullanıcı olan insanlar zamanla kendi tasarımlarını kendileri yaparlar” diyor mimarlar…
***
Siz de mutlaka şehrin değişik yerlerinde rastlamışsınızdır.
Bir yürüme yolu yapılır ama insanlar o yolu kullanmaktansa kendi yürüme yollarını yaparlar.
Zira…
Geometrik bir tasarımın her zaman bir kestirme noktası vardır ve insan o kestirme yolu mutlaka bulur.
***
O halde kentsel tasarımda, yapılan yolu mu kullanmamız gerekir yoksa kullandığımız yere mi yol yapılmalıdır?
Bu sorunun cevabı aranmak yerine, insanlar ısrarla kendi kestirme yolunu kullanmaya devam eder.
Tasarımı yapanlar da insanların kullanmadığı yolu iptal edip çevirmek yerine, yapıldığı gibi kalmasında ısrar eder.
Hal böyle olunca da şehrin her yerinde fotoğraftaki benzeri manzaralar çıkar!

LÜKS HARCAMANIZ NE VAR

Soruyu duyunca içinizden “Sen ne diyorsun kardeşim? İnsanlar aç karnını doyuramıyor?” diyeceksiniz ama biz yine de soralım?
“Sizin için lüks harcama ne anlama geliyor ve benim lüks harcamam dediğiniz ne var?”
***
Aslında harcamanın lüksü olmaz…
Her şey insanlar için.
Yani…
Lüks aslında her insan için bir ihtiyaç…
***
Fakat gelin görün ki bu soruya verilen cevaplardan da anlaşılacağı üzere, daha düne kadar rutin ve normal olan harcamaların bile artık lüks kategorisine girdiğini gösteriyor…
Ailecek lahmacun yemekten tutun da bir mekanda iki bira içmeye, sinema ve tiyatroya gitmekten bir kafede kahve içmeye kadar alışılagelmiş her türlü harcama artık lüks olarak nitelendiriliyor…