“AB, kedi ve köpek refahını güvence altına alıyor”. Bu başlıkla bir haber ulaştı can savunucularının sanaldaki sayfalarına. Buna göre; Avrupa Birliği (AB) üye devletleri, kedi ve köpeklerin refahını iyileştirmek için tarihi bir adım atmış. AB ülkeleri, hayvan satış yerleri ve barınakları için ortak asgari standartlar belirleyen yeni bir yasada uzlaşmış.
     Ülkemizde sokak hayvanlarına yönelik katliam yasası tartışması sürerken AB'de kedi ve köpeklerin refahı adına yeni yasa hazırlanmış. Ne yalan diyeyim içim cızz etti okuyunca, gözlerim yaşla doldu. Elbette bu ülkelerin canları adına sevindim, mutlu oldum ama ya bizimkiler, ülkemizdeki masum canlar? Bizde uzunca bir süredir “sahipsiz, başıboş sokak hayvanı” ismiyle yaşam mücadelesi veren kedilere, köpeklere “nasıl etsek de yok etsek tasarısı” hazırlanıyor. Bazen uyutma, olmadı ötenazi gibi kılıflarla toplum bu ölüm yasasına hazırlanmaya çalışılıyor. 
     İyi de, bu tasarıyı hazırlayanların dayanak noktası Avrupa ülkeleri değil mi? Neden onların vicdani, insani uygulamaları örnek alınmaz da sürekli öldürmeye, yok etmeye yönelik tasarılar dayatılır, vicdan sahibi her insanın isyan ettiği uygulamalar hayata geçirilmeye çalışılır?
     Haber içeriği şöyle devam ediyor; “Bu yasa, tüm kedi ve köpeklerin temiz su, yeterli gıda ve uygun barınma koşulları altında tutulmasını şart koşuyor. Ayrıca, hayvanların her gün düzenli olarak gezdirilmesi ve açık alanlara erişiminin sağlanması gerekiyor. Avrupa Komisyonu Aralık 2023'te, Avrupa genelinde hayvan yetiştiricileri, satış kuruluşları ve barınaklardaki kedi ve köpekler için ilk kez asgari standartlar önermişti. Önergeye göre, acı verici sakatlamaların yanı sıra, kuyruk kesimi ve kulak kesimi gibi uygulamalar da yasaklanacak.” 
     Türkiye'de bu bağlamdaki son gelişmelerse, AB'nin hayvan refahı konusundaki ilerlemeleriyle karşılaştırıldığında önemli bir kontrast oluşturuyor. AB'nin yasal düzenlemesi hayvanların yaşam kalitesini artırırken, Türkiye'de sokak hayvanlarının geleceği belirsizliğini koruyor.