Mahalli seçimler sonrasında Eskişehir'de hiç alışık olmadığımız iki olaya şahit olduk.
Birincisi: AK Parti İl başkanı ve meclis üyelerinin, Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ayşe Ünlüce'ye “Hayırlı olsun” ziyaretinde bulunmasıydı.
İkincisi ise: Bir önceki dönemin faaliyet raporunun görüşüldüğü Büyükşehir Meclisinin ilk toplantısında, raporun oy birliği ile kabul edilmesi oldu.
***
Aslında her ikisi de AK Partililerin nezaket çerçevesinde yaptığı bir davranıştı ama bu iki durum da parti içinde eleştiri ve sıkıntıya neden oldu.
Zira...
AK Parti meclis üyelerinin bir önceki döneme ait faaliyet raporunu eleştiri bile yapmadan kabul etmeleri ile Ayşe Ünlüce'yi ziyaret sırasında il başkanı Gürhan Albayrak'ın söylediği iddia edilen “Seçimlerde güzel sonuç çıktı” sözleri, AK Partililerin kendi yönetici ve meclis üyelerini eleştirmelerine yol açtı...
***
İşte bu durumu sorduk çiçeği burnunda Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce'ye...
AK Parti il başkanı ve meclis üyelerinin kendisini ziyaret etmesinden büyük mutluluk duyduğunu söyledi önce.
***
Ardından da...
Ziyaret sırasında AK Parti il başkanının kendi partilileri tarafından eleştirilmesinin haksızlık olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“AK Parti il başkanı o ziyarette gerek seçim öncesi, gerek seçim günü ve gerekse seçim sonrasında can sıkacak hiçbir olayın yaşanmamış olmasının sevindirici olduğunu söyleyerek, demokrasi adına güzel bir yarış olduğuna vurgu yaptı. Ancak bizim arkadaşlar bu ziyareti sosyal medya sayfalarımıza koyduklarında, yanlış bir ifadede bulunmuşlar. Yerel yönetimler toplantısında olduğum için ben de bakma fırsatım olmadı. İnanın çok da üzüldüm. Bizden kaynaklanan bir hata yüzünden il başkanı arkadaşın partilileri tarafından eleştirilmesi beni gerçekten üzdü. Aslında yaptıkları demokrasi açısından da nezaket ve zarafet açısından da çok güzel hareketti. Kendilerine teşekkür ediyorum”
ESKİŞEHİR GERÇEĞİ!
HERKES, BİRİSİ, HERHANGİ BİRİSİ ve HİÇ KİMSE birlikte yola çıktılar.
Zira...
Yapılması gereken bir iş vardı…
***
HERKES, BİRİNİN, bu işi yapacağından emindi.
***
HERHANGİ BİRİ aslında bunu yapabilirdi.
***
Ama HİÇ KİMSE yapamadı!
***
BİRİSİ bu duruma öfkelendi.
***
Çünkü o HERKES’in işiydi.
***
HERKES, HER HANGİ BİRİ’nin bu işi yapacağını düşünmüyordu.
***
Sonunda HERHANGİ BİRİ’nin yapacağı işi HİÇ KİMSE yapamadığı için HERKES BİRİSİ’ni suçladı!
***
Okuyunca belki kafanız karıştı belki ama, yukarıda okuduğunuz aslında bir Eskişehir gerçeğidir…
HİÇ UMUDUMUZ YOK AMA...
Yaklaşık 2 yıl "Doğuya mı? Yoksa Batıya mı uzasın?" diye bir tartışma sonrasında "Hem Doğuya hem de Batıya uzayacak" kararı verildi.
Havaalanı pistinden bahsediyoruz elbette.
Ve sonrasında ihalesi yapıldı pistin uzayacak olan kısmının.
İnşaat başladı ardından.
Milyonlarca ödenek ayrıldı.
Netice itibarıyla, pistin uzatılması tamamlandı.
***
Eskişehir böylelikle Ulaslararası standartta sahip bir Havaalanı pistine kavuştu.
Tam "Artık Büyük uçaklar da korkusuzca inebilir. Yeni yeni seferler başlayabilir" diye heveslenirken Mevcut Eskişehir-İstanbul seferleri bir anda kaldırıldı.
Artık uzayan ve Uluslararası standartta ulaşan pistten sadece Brüksel ve Umre uçuşlar yapılır oldu.
Hadi İstanbul seferlerinin kaldırılma nedenlerini doğru bulduğumuzu kabul edelim.
Sürekli olmasa bile başka güzergahlara seferler yapılamaz mıydı?
***
Örneğin:
Eskişehir’den İzmir tam 5 saat...
Antalya’nın sahil yörelerine ulaşmak da en az 6 saat.
Bodrum ise 7-8 saat…
Kaldırılan İstanbul seferlerinin yerine haftanın bir-iki günü İzmir, Bodrum ve Antalya seferleri konulamaz mıydı?
***
Hem Yaz tatili hem de Ramazan ve Kurban bayramı tatili nedeniyle en az yaklaşık 30-40 Bin Eskişehirlinin bu illere gittiği düşünüldüğünde, konulacak seferler Eskişehirlilere büyük kolaylık sağlamış olsa fena mı olurdu?
***
Ne yazıktır ki yıllardır dinleyen de olmadı bu istek ve öneriyi, değerlendiren de.
Halbuki bu yönlerde 3 ay yapılacak uçak seferleri, hem bu seferleri yapacak uçak firmalarını da ihya edecek, hem de Eskişehirlilere büyük bir kolaylık sağlayacaktı.
***
Olmadı…
Daha doğrusu yapmadılar.
Hatta üzerine dahi ciddi biçimde düşmediler
Ne diyelim?
Biz yine yapalım da önerimizi…
Ege ve Akdeniz’e, hiç olmazsa bahar ve yaz aylarını kapsayan 5 ay boyunca uçak seferlerinin başlatılmasını isteyelim.
Hiç umudumuz yok ama biz yine de hatırlatmış olalım...