1960-1970 yıllarında Tommiks, Teksas, Tarzan, Mandrake gibi çizgi roman dergileri hayal dünyamızın gelişimine yardımcı olurdu.
Okulda en çok satranca hazırlık olan üç ve dokuz taş oynardık. 
Timbo, Misket, Aşık, Çelik-çomak oynamayanınız oldu mu?
Bu saydığım oyunların hepsi akıl isteyen oyunlardı. 
Aynı zamanda o aklın kullanılmasını da öğretirdi.
Oysa şimdi çocukların tabletleri var.
İstedikleri oyunları oynayabiliyorlar!
Oynadıkları oyunlarsa, vurduğu kırdılı oyunlar.

Bizim zamanımızda ki oyunlarımız, birlikteliğe ve paylaşmaya dayanırdı.
Genelde akıl içeren oyunlardı. 
Şimdiki sanal oyunlarsa çocukları bireyselliğe itiyor. 
Bireyselliğe iterek yalnızlığa alıştırılıyor.
Amaç çocukları bir araya getirmemek. 
Düzen bunu istiyor. 
Okul dışında arkadaşlıklar devam etmiyor. 
Oturup sohpet etmeyi bilmiyorlar. 
Seks denilen olguyu dokuz on yaşında cep telefonu yada laptopundan öğreniyor. Sonra.... sonrası malum!
 
Biz okul sonrası kendi başımıza ya da arkadaşımızla tellerden araba yapmayı öğrenerek büyüdük... 
Büyüdük ve Devrim Otomobilini yaptık. 
Başarımızı yaptığımız o arabanın benzin deposuna yeterli benzin koymayarak geleceğin otomobil sektöründe yer almamızı önlediler. 
Onlardan önceki nesilde Kayseri’de Uçak Fabrikası kurdu. 
O fabrikada uçak yaptılar. Montaj yok! 
Herşey yerli sanayi ile yapıldı ve dünyaya uçak satan ülke olduk. 
Şimdi bu yazıyı okuyan siz değerli okuyucularımız da haklı olarak şu soruyu soracak?
İyi de o nesillerden bu nesil nasıl mı çıktı?
Önce eğitimi ezberciliğe dayattılar.
Sonra da kültürümüzü ve aile yapımızı bozdular.