Geçmişte “Post-truth” (gerçek ötesi) gibi çok tutan sözcükleri seçen “Oxford İngilizce Sözlüğü”, 2024 yılının en popüler kelimesini açıkladı. Yılın kelimesi “beyin çürümesi” anlamına gelen “brain rot” olmuş. Kelime, 37 binden fazla kişinin katıldığı oylama ile seçilmiş. Aslında Oxford'un 2024 yılı için seçtiği kelime, sosyal medyanın gereksiz kullanımını, özellikle düşük kaliteli çevrimiçi içeriklerin aşırı tüketiminin etkilerine dair endişeleri yansıtıyormuş. Beyin Çürümesinin, genellikle önemsiz veya zorlayıcı olmayan materyallerin, özellikle sosyal medyada yayınlanan çevrimiçi içeriklerin, aşırı tüketiminin bir sonucu olarak görülen ve kişinin zihinsel veya entelektüel durumunda meydana gelen bozulmanın bir ifadesi olarak tanımlandığına dikkat çekiliyor. Bu durum, neoliberal kapitalist düzenlerin yansımaları olarak kamçılanan tüketim toplumlarının kaçınılmaz sonu olarak beliriyor…
Ekonomisi gelişmiş, ileri(!) Batı ülkelerinde beyinlerin çürümesinde sosyal medyanın aşırı ve gereksiz kullanımı öne çıksa da Türkiye’de çürüme sadece sosyal medya üzerinden yürümüyor. Bizim insanımızı ayrı bir gurup olarak; tüketemeyenler, daha doğrusu kendisini ileriye taşıyacak, geliştirecek mamule ulaşmak isteyip de yoksulluk nedeniyle hiç ulaşamayanlar olarak ne yapacağız? Belki ulaşabilir, ancak ulaşması dört bir yanı İmam Hatiplerle çevrili dogmatik eğitim sistemi gibi çeşitli nedenlerle engellenenleri hiç saymıyorum bile… “Mülksüzler” adlı çok okunan kitabın yazarı Amerikalı yazar Ursula Le Guin bakın ne diyor: “Bir nesil bilginin cezalandırıldığı ve cehaletin mutluluk olduğunu öğrenerek yetişiyor. Bir sonraki nesil, cahil olduklarını bile bilmeyecek; çünkü bilginin ne olduğunu bilemeyecek.” Şu dünyada cahil olduğunu bilemeden yaşamını sürdürmek insan evladının başına gelebilecek en kötü olgu olsa gerek. Kendini bilmeyene insan denir mi? Mağara ve ağaç kovuklarıyla başlayan insanlık serüveni Thales’i, Sokrates’i, Descartes’i, Spinoza’yı, Kopernik’i, Newton’u, Einstein’ı ve nicelerini yarattı ve bizler mağaralardan mağazalara, dünya üzerinden uzaya taşındık. Tüm bu sürecin sonunda teknolojinin ve bilimin zirvesine yaklaşıp tarihin en mutlu insanları olarak yaşayabileceğimiz günlere ulaşacaktık ki kendimizi birden “Beyin Çürümesine” maruz kalırken bulduk. Tekrar mağaraya döner miyiz acaba?..