Yukarıdaki başlıklı yazım bu köşede 19 Eylül 2014 tarihinde yayınlanmıştı. İlçe ve İl Danışma kurullarında ve önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı toplantıda defalarca ‘Gölge Kabine’ kurulması önerisinde bulunmuştum. Aradan geçen 9 yılın sonunda CHP’nin gölge kabine kurmasını olumlu buluyor, geçen süredeki ‘muhalefet eksikliği’ konusundaki yorumu siz okuyuculara bırakarak yazıyı son cümlesi de dahil olmak üzere ‘hiç değiştirmeden’ yeniden ilginize sunuyorum.
19 EYLÜL 2014 TARİHLİ YAZIM:
Güncel siyasetle ilgili görüş ve düşüncelerin açıklanması, demokratik işleyişin en önemli unsurlarından biri.
Bu sürecin doğal bir sonucu olarak, mevcut iktidarın uygulamalarından memnun olmayan seçmenler, köşe yazarları ya da bilim insanları çeşitli ortamlarda tepkilerini dile getiriyorlar.
Bu kapsamda, iktidarın uygulamalarına karşı olanların bir kısmına göre; “Türkiye’nin iktidar sorunu olduğu kadar muhalefet sorunu da var.”
Ortaya atılan bu görüşün üzerinde dikkatli bir şekilde durmak gerekli.
Çünkü bahsedilen bakış açısıyla konuya yaklaşıldığında ana muhalefet partisi CHP eleştirilerin odağı haline geliyor.
Hatırlanacağı gibi CHP, geçtiğimiz günlerde kurultayını topladı, üst yönetim organlarını yeniledi, 2015 genel seçimi ile ilgili hazırlıklara başladı.
Ancak gelinen noktada CHP yönetimi, geçmiş seçim sonuçlarını da dikkate alarak ana muhalefet stratejisini gözden geçirmek zorunda.
CHP’nin, merkez yönetim örgütlenmesini, seçmenin beklentilerine yanıt verecek şekilde oluşturması gerekli.
Partinin merkez hizmetlerinin Genel Başkan Yardımcılıkları aracılığıyla yürütülmesinin etkili muhalefet yapma ve devamında iktidara ulaşmayı sağlamadığı açık bir şekilde ortada.
Bu noktada partinin üst yönetiminin yapılanması ile ilgili farklı bir yaklaşımı tartışmaya açmakta yarar var.
CHP, İngiliz Westminister yönetim sisteminde yer alan “Gölge Kabine” tarzı bir yapılanmayı düşünebilir. Modeli özetleyelim.
Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya gibi ülkelerde geçerli olan Gölge Kabine uygulamasında Bakanlar Kurulunun aynısı ana muhalefet partisi içinde oluşturuluyor.
Parti içi seçimle veya parti lideri tarafından belirlenen Gölge Bakanlar, hükümetin uygulamalarına karşı eleştirileri ortaya koyuyor.
Aynı zamanda Bakanlıkla ilgili tüm dosyaları yakından takip ederek uygulamalara alternatif olarak partilerinin önerilerini oluşturma sorumluğunu taşıyorlar.
Aslında futbolda olduğu gibi adam adama markaj yapılarak görevdeki bakanın ciddi bir eleştri sürecine tabi tutulması sağlanıyor.
Ayrıca, muhalefet partisi ikitidar olduğunda o konuda parti politikasının neler olacağının halk tarafından bugünden bilinmesi olanaklı hale geliyor.
Diğer bir yararı da Gölge Bakan partisi iktidar olup da göreve gelirse yapacağı işleri ilk günden biliyor.
Modeli CHP için örnekleyelim.
CHP’nin Gölge Milli Eğitim Bakanı hükümetin eğitim politikasındaki yanlışlıkları ortaya koyarak, okullarda mescit yapılmasının doğru olmadığını açıklayabilir.
Devamında laik eğitime verilen zararları ortadan kaldırmak için CHP’nin neler yapacağını ortaya koyar.
Başka bir örnek, dünyada petrol fiyatları düşerken Türkiye’de petrol fiyatı değişmiyorsa ya da çok düşük oranda ve gecikmeli olarak düşüyorsa CHP’nin Gölge Enerji Bakanı, eleştirisini dile getirir, halkı bilgilendirir.
Bu model sayesinde başta sağlık, sosyal güvenlik, ekonomi gibi temel konular olmak üzere hükümetin tüm uygulamaları ile ilgili olarak halk her zaman en doğru şekilde bilgilendirilmiş olur.
Ayrıca “Eleştirdiği uygulamalarla ilgili olarak CHP iktidara geldiğinde ne yapacak” sorusunun yanıtı da gecikmeden en hızlı şekilde verilmiş olur.
Böylece, Ana muhalefet boşluğu söz konusu olmaz.
Demokratik parlamenter sistem tüm kurallarıyla işler.
Modelin uygulaması nasıl olacak derseniz, CHP, kurumsal olarak böyle bir uygulamayı tüzüğüne yerleştirinceye kadar MYK üyelerinin görev alanlarını gölge kabine çerçevesinde oluşturabilir.
Gölge Bakanlar, bir yandan, hükümetin uygulamaları ile ilgili yanlışlıkları zaman geçirmeden kamuoyunun gündemine taşıyarak “Nerde bu CHP” diyenlere yanıt verir.
Diğer yandan da, “CHP hep eleştirir, projesi, önerisi yok” diyenlere güçlü bir iktidar alternatifi olduğunu gösterir.
Aynı yöntemler denenerek farklı sonuçlar alınamayacağına göre,
CHP’DE DEĞİŞİM ZAMANI.