“Hedef belirlemek, geleceğinizin nasıl olmasını istediğinize dair bir vizyon çizmenize olanak tanır.” diyor, Catherine Pulsifer.

Günümüzde en çok merak edilen konuların başında, geleceğe dair karşılaşılacak sorunlar, bu sorunların tespiti, çözümü için belirlenen yol haritaları ve küresel çapta uygulanan yöntemlerden, elde edilecek sonuçlardır.

21 Yüzyıl dünyasında, bütün ülkeleri ilgilendiren ve küresel sorunların çözümü için 2015 yılında Birleşmiş Milletler küresel bir eylem çağrısı yaparak, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni belirlemişti.

Tespit edilen ve çözüm için fikir birliğine ulaşan dünya, bu maddelerin uygulanması için 193 ülkenin imzasıyla, kalkınma hedefi maddelerini kabul etti.

Bu eylem çağrısı 2030 yılına kadar sürdürülebilir hedefleri sağlamak için 17 maddede toplayarak, kalkınma yolunda küresel ortaklığı canlandırmak için finans, teknoloji ve ticaret gibi alanlarda, aynı zamanda iklim, çevre ve insani değerler açısında uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Sırasıyla bu maddeler;
Yoksulluğa son,
Açlığa son,
Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam hedefi,
Nitelikli eğitim,
Toplumsal cinsiyet eşitliği,
Temiz su ve sanitasyon,
Erişilebilir ve temiz enerji,
İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme,
Sanayi, yenilikçilik ve altyapı,
Eşitsizliklerin azaltılması,
Sürdürülebilir şehirler ve topluluklar,
Sorumlu üretim ve tüketim,
İklim eylemi (iklim değişimi ile mücadele),
Sudaki yaşam,
Karasal yaşam,
Barış, adalet ve güçlü kurumlar,
Amaçlar için ortaklıklar gibi maddelerdir.

Gelinen noktada dünyanın geleceği için tespit edilen bu sorunların pek çok ülke tarafında uygulanmadığı görülmektedir.

İnsanca yaşam, açlık ve yoksulluk ile iklim gibi konularda, dünya sınıfta kalmış görünüyor.
Oysa geleceğe dair birkaç adım atabilecek yönetenler, hem dünya için hem de milyarlarca insanın geleceğini, bu maddeleri uygulayarak ulaşabilirler.