Son iki-üç haftada yaşadıklarımızı anlatmak amaçlı üsteki başlık. Bir önceki yazımızın başlığı da buna benzer sözcüklerden oluşmuştu:
-Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, bunaldıkça bunalıyoruz!..
Demiştik ki, son bir haftanın gündemini, ara başlıklarla kısa kısa anlatalım okurlara. O zamanın “ana gündemi” Diyarbakır merkezinde bir köyde kaybolan 8 yaşının içinde “Narin Kız” ve nihayet 19 gün sonra cansız bedenin bulunmasıydı.. Dolayısıyla;
-Oradan başlamış, Narin’le bitirebilmiştik!..
Ama olay bitmiş değil. Güvenlik güçlerinin soruşturmaları sonucu, gözaltına alınanlar, ifadelerde çelişkililer. Koca bir ailenin 20 kadar ferdinin zanlılar arasında oluşu, nihayet Anne, kardeş, amca, yeğen ailede kim varsa haklarında tutukluluk karara verilmesi… Buna karşı tüm sorgulama ve tutuklamalara karşın bir sonuca ulaşamayan caniyane işlenen cinayet ve yanıtsız kalan önemli soru;
-Narin’i kim yada kimler öldürdü ve neden?..
Adli makamlar sorunun yanıtını bulmak için çalışıyor, kamu oyu da buna ilişkin açıklamaları bekliyor..
Az bir şey mi CHP için!
Ya diğer gündem maddeleri!..
Onların bazıları da Narin’in kaybolduğu (!) günlere kadar uzanıyor. Bir tanesini hatırlayalım;
-CHP’nin tüzük kurultayı…
Sivas’ta başlayıp Ankara’da sona eren kurultayda bazı önemli değişiklikler yapıldı tüzükte. Yapılan açıklamalara göre 18 madde değiştirildi. Aralarında dikkate değer ikisinin ilgi alanı;
-Üyelik yapısının yeniden düzenlenmesi ve o yapı içinden belirlenecek (milletvekili, belediye başkan ve meclis üyeleri vd.) adayların belirleme yöntemleri…
Örneğin bu ön seçimlerde oy kullanacak parti üyelerinde aranan iki önemli koşul ise aktif üyelik ve tabii düzenli aidat ödemek. Kuşkusuz partide yıllardır beklenen iki önemli öngörü!.. Ne denir;
-Aidat (aylık ödenti) ödemeyen, kendini o kuruluşa ait hissetmez!..
Diğeriyse kimi zaman önemsenip öne çıkarılan, çok zaman ise boş verilen parti içi eğitim çalışmaları…
***
Değişiklikler hakkında özellikle parti dışındaki köşe kadıları ve yorumcular tarafından eleştiriler getirildi. Genellikle tüzük değişiklikleri “olumlu” bulundu. İstisnası görüşlerde olmadı değil. Bunlara göre;
-Değişen ne vardı CHP tüzüğünde ve partide!?!
Öyle ya da böyle, kurultay öncesinde “yandaş medya” tarafından gelen bütün kışkırtmalara karşın, delegelerin çoğunluğu tarafından kabul edilen değişikliklerle, CHP kendisine geleceğe yönelik yeni bir “yol haritası” belirleyerek, gürültüsüz-patırtısız çıktı kurultaydan!..
-Az bi’şey midir Atatürk’ün partisi CHP için!..
Teğmenlerin kılıcı ve
Akar’ın eğitim uzmanlığı!
Ana yazının başlığında ne demiştik;
-Gündem üstüne gündem!..
Aslında eksik yazmışız. Demeliydik ki
-Bizim ülkemizde gündem biter mi?
Yoktan var eder, üzerinde tepinir dururuz, öyle değil mi? Bunun ustası da AKP Genel Başkanı ve sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan… İşte onlardan biri;
-Harp Okulu öğrencilerinin diploma ve askerlik yemini töreninde, geçmiş yıllarda da uygulanan geleneği uyarak “kılıç çatmaları” ve ardından kılıçlar havada atılan slogan;
-Mustafa Kemalin Askerleriyiz.
Al sana gündem!.. Törenleri izleyen Cumhurbaşkanı 8 gün sonra fark ediyor ki, slogan kendisine yapılan bir gösteriymiş!..
-Kime karşı çekilen kılıçlar. Bunları tespit edip gereken yapılacaktır!..
Bir 8 gün sonra bu kez Milli Savunma Bakanlığı açıklıyor.
-Soruşturma başlatıldı ve sürüyor. Ardından Yüksek disiplin kurulu kararı!..
C.B Erdoğan’ın nasıhatına yürükten katılıyoruz:
-Allah sabırlar ihsan eylesin insanlarımıza!..
***
Bir başka “iyi insan duası” da eski Genel Kurma Başkanı ve MSB, halen Milletvekili sayın Hulusi Akar’dan. Bir sohbete gitmiş ve eline bir mikrofon tutuşturulmuş ve konuşmuş. Mealenşöyle;
-Eğitim, İyiyi, kötüyü, Allah’ı bilmektir. Bunlar ilk ve orta öğretimde verilir çocuğa, gençlere, Bilgi bilim ise üniversitelerin işidir!..
Neresinden tutsan elinde kalan bir eğitim-öğretim felsefesi. Bu kadarını söyleyelim, ötesini Özgür Özel söylemiş zaten;
-Hulusi Akar’ı kazıdık, altından Siyasal İslamcı çıktı!..