Yazının ilk başlığı “Müjdeler olsun, çevre yollarımız tamam!” şeklindeydi.
Haftada iki gün yazıyor olmak bir yandan, ülkemin gün –gün, saat-saat değişen gündemi diğer yandan…
Bir de gazeteye köşe yazmaların tekniği nedeniyle yazısı bir gün önceden hazırlamanın zorunluluğunu da ekleyin… Bu ve benzer nedenlerle yukarıdaki konu başlığı zorunlu değişti.
Yine de hem hızla değişen gündemdeki güncelliği yakalamaya da çalışarak bu yazıyı tamamlamaya çalışacağım…
CHP Ankara’da değil, İstanbul’da!
Dedik ya bizde gündem her an değişiyor. Bir önceki haftanın gündemini, birbirimizin (siyasileri kastediyorum) kafasını gözünü yararak tamamladık. Derken haftanın ilk gününe CHP Gençlik Kolları Genel Başkanının, “gündoğumu operasyonu” ile gözaltına alınmasıyla başladık. Nedeni, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bir tweetini konu alan bir paylaşımda bulunması!..
Neyse ki, genç siyasetçi “adli kontrol” şartı ile serbest bırakıldı kodese konulmadın!...
Diğer yandan partinin olası Cumhurbaşkanı adaylarından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bir-iki soruşturma dosyası daha.
Günü, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınması ve tutuklanması ile tamamladık, derken, Esenyurt Belediyesinin zaten “tutuklu belediye başkanı Ahmet Özer’e” bir tutuklama kararı daha çıkmaz mı! Anlaşılan “ihaleye fesat” dosyasının “boş olduğuna” karar verilmiş olmalı…
Bu ve takipteki diğer konular nedeniyle CHP yönetim kademeleri ve TBMM Grubuyla tam kadro;
-Başkentte değil İstanbul’da!..
O kadar ki TBMM tatilde (!) olmasına rağmen, Parti Meclisi ve Merkez Yönetim ve Kurar organlarında alınan kararların (kısmen) açıklanması amaçlı TBMM grup toplantısı. Bolu’daki yangın faciası nedeniyle iptal edildiği haberi geldi son dakikada. Görüldüğü üzere;
-Koca CHP bile yetişemiyor gündeme!..
Zafer’in Genel Başkanı Özdağ…
“Şükür bu kadarıyla Tamamladık son bir-iki günü” derken…
Bir başka olay, gündeme (tabir-i amiyaneyle) “Bomba gibi” düşmez mi?
-Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Ankara’da gözaltına alındı!..
Sayın Özdağ da “Bugünü tamamladık, bir akşam yemeğini hak ettik” düşüncesiyle Ankara’da b ir restorana gittiği, yemeğe başladığı sırada….
-İçeriye bir güvenlik gücünün girdiğini ve masasının etrafını sardıklarını görür!..
Sonrasında başına gelecekleri az-çok tahmin etmek güç olmasa gerek. Polis arkadaşlar gözaltına alındığını, İstanbul’un başsavcısının talimatı ile oraya götüreceklerini öğrenir. Nedenini sormuş olmalı!. Aldıkları yanıtta bellidir.
-Talimat böyle..
Neden sonradan meslektaşlarımız tarafından öğrenilecek, kamuoyu ile paylaşılacaktır.;
-Cumhurbaşkanına hakaret!..
Haber programlarındaki uzman hukukçulara göre “yatarı bile olmayan” bir suç istinadından bir partinin genel başkanına neden böyle davranılır, soruları tartışılmaya başlanır;
-Ne fark eder canım yatarı olsun, olmasın. Talimat böyle!..
Kendisi İstanbul emniyetinde gece boyu “misafir edilir” ama avukatları dahil kimseyle görüştürülmez. Görevli savcıya emanet edilir!.. Yazıya nokta koymak üzere olduğumuz şu dakikalarda halen Hakim karşısına çıkarılmamıştı.
-Özdağ gündemi devam ediyor, daha da edecek anlaşılan!...
Kartalkaya’da otel yangını faciası!..
Salı gününe, yanı düne bir yangın haberiyle uyandık;
-Kartalkaya kayak merkezinde bir otelde yangın çıktı, ölü ve yaralılar var!..
“Hayır olsun” duaları ile izledik haberleri. Saat 10’a doğru önce 6 kişinin hayatına kaybettiği haberi, sonra 10 olarak düzeltildi. Yaralı sayısı ise 30’un üzerinde…
Yangınla ilgili ayrıntıları anlatan muhabirlerin aktardıkları endişeleri de arttırır nitelikteydi. Derken Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan üzgün bir tavırla dedi ki;
“-Rakamları telaffuz etmeye psikolojim el vermiyor. Onu da Ankara’dan gelen Bakanlar açıklasın.”
***
-Kabus gibi bir hafta başı!..
Başka ne söylenebilir ki?
***
Son Dakika notu:
Maalesef Kartalkaya faciasında can kaybı 66’ya ulaştı.