Bir kurban bayramı daha geldi ve geçti. İnsanlar kendilerince elbette bütçeleri müsaade ettiyse kurbanlarını kestirdiler ya da kendileri kestiler. Uzunca bir süredir açık alanlarda izinsiz kurban kesmek belediyelerce yasaklandı.  Bu konuda ısrarcı olanlara para cezaları getirildi, ama işte yasak delmeyi çok seven yurdum insanı bu bayramda da yine açık alanlarda kurban kesimine devam etti. Bunlarla ilgili televizyon ekranlarında,  gazete sayfalarında çokça haber paylaşıldı. 
     Doğrusu tv.dan asla kurban haberlerini izlemem, ama işte gazete sayfalarını çevirirken gözüme takılıveren bazı karelerden de kaçılmıyor ne yazık ki.
Bir tanesinde şöyle başlık atılmış: “Boş buldukları yerde kestiler, derisini yüzmek için iş makinesine astılar.” Ve devamı: “Yasak olmasına rağmen manzara yine değişmedi”. Yüzlerce kişi ne yasak dinlemiş ne ceza; kaçak kesim yapmış. 
     Evet yasak bile isteye deliniyor. Neden diye hep düşünmüşümdür; İnsanlar neden daha hijyen, daha profesyonel kurban kesimi olanağı varken ille de eline bıçağı alıp hayvanların başına çöker ki? Ve bu kesim sırasında çokça dillendirilen, uyarıları yapılan yanlışı, “çocuklarına kesim izletmeyi” niye yapar ki? O çocukların fotolarını yayınlamışlar: Kimisi kocaman açılmış korku dolu gözlerle, kimisi şaşkınlıkla, kimisi ise ne olduğunu anlamaya çalışan, ürkek halleriyle kameralara yansımış. Onlar adına çok ama çok üzüldüm doğrusu. Bu yaşadıkları travmayı eminim ömür boyu yaşamlarına taşıyacak o çocuklar.
Oysa ebeveynler, çocuklarına yaşatmak adına ders vermeli, örnek olmalı değil mi? Ve onların, o çocukların dehşet dolu gözlerle izledikleri, kesim sonrası iş makinelerine asılıp, derisi yüzülen canların etlerinin tabaklara konulması! İçlerine sinerek yiyebilmişler midir acaba? Olmuyor! Böyle Allaha yakınlaşılmaz. Daha, acemi kasapların becerisizlikleri yüzünden işkenceyle, ölemeyen hayvanları yazmadım bile.
     Evet, bayram öncesinde, sosyal medyadan takip ettiğim, can severliğiyle örnek söylemlerde bulunan Hafız Mustafa Efe’nin şu paylaşımıyla bitireyim bu makalemi:  Efe kurban vaazında şunları söylemiş: ”Kurban’da ne keseceğini bilmem ama kurbandan önce; gıybeti kes, yalan söylemeyi kes, haram yemeyi kes, israfı kes. Kes ki kurban olsun. Eğer bunlarla irtibatını kesmezsen ne kesersen kes, nasıl kesersen kes beyhude”.