İnsanoğlu asırlardan beri çevresinde gördüklerini anlamaya, anlamlandırmaya ve aktarmak için de çizme gereği duymuştur.
Yaklaşık olarak 17 bin yıl önce mağara resimleriyle başlayan serüven, 5,5 bin yıl önce yazının bulunmasıyla, M.S. 14. Yüzyıl itibariyle başlayan Rönesans ve sonrasın da fotoğraf makinesinin keşfi ile insanlık tarihi yeni bir yöne evrilir.
18. yüzyılın sonlarında insanlık tarihine yeni bir çığır açan sinema ise o günden bu güne hayatın merkezine oturmuş durumdadır.
1895’te Lumiere Kardeşlerin patent almasıyla yeni bir dönem başlar.
Sesi ve görüntüyü aynı anda kaydeden bu harika teknoloji ise sinemadır.
…
Hayatın her alanını kaplayan bu sihirli beyaz perde, farklı enstrümanlarla her gün her saat her dakika hiç olmadığı kadar, yaşamın merkezinde yerini almış durumdadır.
Işığın, görüntünün, yazının, sesin ve hayalin birleşmesiyle ortaya çıkan bu sanat 7. Sanat olarak yerini almıştır.
Edebiyattan plastik sanatlara, müzikten gösteri sanatlarına kadar tüm sanatları içinde barındıran bu dil, bugünde tv’den sosyal medyaya kadar her alanda etkisi görülmektedir.
Yaşama dair ne varsa her şeyi konu alabilen sinema, geçen her gün büyülü gerçekliğe yeni bir anlayış getirerek aynı zamanda hayatı da sorgulamaya devam ediyor.
…
Roald Dahl’ın 1977 tarihli aynı adlı öyküsünü konu edinen 39 dakikalık “Şeker Henry’nin İnanılmaz Öyküsü” uyarlamasını yapan Oscar ödüllü Wes Anderson; sinema tarihine getirdiği yeni bir anlayışa damga vurmuş durumda.
Film kart hileleri konusunda olağan üstü bir beceri geliştiren zengin bir kumarbazı konu almakta.
Hayal gücünün sınırlarını zorlayan bu film, adeta seyircinin içine işliyor.
Henry bir gün gözleri bağlı olduğu halde görebilen bir adam hakkında bir rapor okuyor. Okuduklarından etkilenen Henry, adamın görmesini sağlayan yöntemi denemek ister, üç yıl boyunca çok sıkı çalışır.
Çünkü Sugar’ın en büyük tutkusu kumar oynamaktır.
…
Kumarın kötü bir alışkanlık olduğundan herkes hemfikir, vurgulamak istediğim bir insanın bir olaya nasıl baktığının önemidir.
Sadece sağ ve sol gözümüz değil, görünmeyen gözümüzü de kullanmamız her şeyi değiştire bileceğini bilmenizi isterim.
…
Kaldı ki bu yüzyılda olasılık, bahis, şans ve kumar oyunları, devletlerin yasal veya yasadışı göz yumduğu yada izin verdiği önemli bir gelir kapısıdır.
Zengin fakir ayırt etmeden daha çok zengin olma isteği, bugün yüz milyonlarca insanı cezbeden faktördür.
Dünya siyaseti dahi bundan nasibini alırken, ekonomiden spora hayatın her alanında ağırlığı hissedilmektedir.
Şeker Henry’nin inanılmaz hikayesi ise hem sinemaya getirdiği anlatım biçimi hem de insanı çok farklı düşüncelere sevk eden yönüdür.
Aynı zamanda istediğinizi ve hedeflediğiniz noktaya varmak için ne kadar çok çalışmanız gerektiğinin güzel bir örneğidir.
…
Şeker Henry’nin inanılmaz öyküsünü yaşayan, her gün binlerce insan vardır.
Çünkü yaşadığımız inanılmaz olayların kanıtı seyrettiğimiz filmlerde, dizilerde ve gün geçmiyor ki tanık olduğumuz bir birinden garip olaylar ve bu olayların yaşanmasında ki garipliklerde de saklı değil midir?