-1999 yılına gelininceye kadar hemen her seçimde bir adaylık teklifi mutlaka geldi. Hem de değişik partilerden. Her teklifi“Ben eğitimciyim. Görevim öğrenci yetiştirmek”diyerek, nazik bir biçimde kabul etmediğimi bildirdim.
***
-Üniversitede Rektörlüğüm sırasında önüme gelen her emeklilik dilekçesinin sahibi için, öğretim üyesi, memur, işçi ayrımı yapmadan, mutlaka bir veda yemeği düzenlenmesini ve bu yemekte kendilerine bir hatıra şildi verilmesini gelenek haline getirmiştim. Bu kesinlikle ihmal etmediğim bir uygulamaydı. üniversiteden veda yemeği ve teşekkür şildi ile uğurlamadığımız hiç kimse olmadı.
***
-Rektörlükten ayrıldığımda ve sonrasında da emekli olduğumda“Herhalde bana da böyle bir veda gecesi yaparlar”diye bekledim. Ama yapılmadı. Neden sonra Engin Ataç böyle bir organizasyon yaptı. Bir de İletişim Fakültesi bir gece düzenledi. O gecede zamanı durmuş güzel bir köstekli saat hediye ettiler ki, o benim en mutlu anlarımdan biridir. Zaten bu hediye saat “Zamanı Durduran Saat” olarak yazdığım kitabımın başlığını oluşturmuştur.
***
-Rektörlük görevimi bitirdikten sonra ve emekli olduğumda tek bir beklentim vardı. YÖK Başkanı, Milli Eğitim Bakanı, Başbakan hatta beni çok iyi tanıyan Cumhurbaşkanından, yarım A4 kâğıdına yazılmış bir teşekkür mektubuydu. Gelmedi tabii…
***
-Hâlbuki birkaç sınıflık okul yaptıran hayırseverlere o okulun isimleri verilir. Valilerin her birinin isimleri, görev yaptığı süre içinde okullara, caddelere konulur. Cumhurbaşkanlığı Köşkünde eğitime hizmeti dokundu diye şeref madalya törenleri yapılır. Yaşamını eğitime ve üniversitesine adamış, başarılı da olduğu söylenen biri olarak ben bunları yaşamadım ve yaşamamış olmanın da burukluğunu her zaman hissetmiş biriyim.
***
-O yüzden vefa unutmamamız gereken bir duygu, her zaman göstermemiz gereken bir olgudur…
***
Yukarıdaki sözler 2018 yılının Ekim ayında katıldığı bir vefa gecesinde konuşan Yılmaz Büyükerşen’e ait…
O zaman Büyükşehir Belediye Başkanıydı Büyükerşen.
Bugün görevde de değil gündemde de değil...
Acaba şu sıralar aynı duyguları yaşıyor, küçük de olsa hak ettiğini düşündüğ bir vefayı bekliyor mu?
Valla ne yalan söyleyelim; ben olsam beklerdim!
NELERLE UĞRAŞIYORUZ!
-Çin’de yapay zekalı robot televizyon spikeri oldu. Her gün haberleri sunuyor..
-Bilim adamları yapay et ve tavuk eti üretmeyi başardı.
-Yapay zeka deri kanserini bilim adamlarından daha başarılı teşhis etti.
-Havadan içme suyu üreten cihaz geliştirildi.
***
-Hollanda’da bilim insanları, insanın yaşlanmasını engelleyen ve “gençlik iksiri” ismini verdikleri bir ilacı fareler üzerinde test etti. Test başarıyla sonuçlandı.
-Bilim adamları ıspanak yaprağında insan kalbi dokusu yetiştirmeyi başardı.
-Alman Bilim insanları Dünyanın en büyük yapay güneşini yaptı. Yapay güneş ışık yaymaya başladı.
***
-Robotların yapay dokusunun kendini yenileyebildiği deneylerle kanıtlandı.
- İşaret dili sesli hale getirildi.
-NASA güneşe maymun gönderme çalışmalarına başladı.
-Dünya’da yaşayan 10 canlının dünya dışı özellikleri olduğu keşfedildi.
-Amerika’da atık sudan bira yapıldı.
***
-11 yeni tür bulut keşfedildi.
-İnsan beynini bire bir taklit eden yapay zeka geliştirildi.
-Dubai’yi artık robot polislerin koruyacağı açıklandı.
***
Dünyada bu gelişmeler yaşanırken…
Teknolojik anlamda yenilikler çığ gibi birbiri ardına gelirken…
Ülkeler her alanda birbirleriyle adeta kıyasıya mücadele ederken…
Bir de bizim bu ülkede nelerle uğraştığımızı şöyle bir kafanızdan geçirin.
RAPORLARI KAYBEDENLER HAZIRLARSA...
31 Mart seçimlerinde AK Parti Eskişehir'de ağır bir yenilgi aldı.
Elinde olmayan belediyeleri kazanamadığı gibi elindeki bazı belediyeleri de kaybederek Eskişehir'de sadece dört tane ilçe belediyesini kazanabildi.
***
AK Parti genel merkezi seçim sonrası, kaybedilen tüm seçim bölgelerinde olduğu gibi, Eskişehir'den de seçimin kaybedilme nedenleriyle ilgili raporlar hazırlanmasını istedi.
***
Genel merkezin bu isteği üzerine AK Parti Eskişehir milletvekilleri, İl ve İlçe başkanları ile aday olup seçimi kaybeden adaylar, seçimlerin niçin kaybedildiğine ilişkin raporlarını hazırlayarak, genel merkeze yolladı. Genel merkezin, hazırlanacak bu raporları değerlendirmesi sonrasında Eskişehir ile ilgili nasıl bir tasarrufa gidileceğinin ortaya çıkacağı ifade ediliyordu...
***
Ancak...
Söylenenlere bakılırsa Erdoğan'ın “Seçimi kaybedenlerin hazırlayacağı raporlarla ortaya net fotoğraf çıkmaz” uyarısı sonrası bu hazırlanan ve Ankara'ya gönderilen raporlar bir kenarda bekletiliyormuş.
Seçimlerin kaybedilme nedenleriyle ilgili rapor hazırlama işi ise dışarıdan çalışan ekiplere verilmiş...