Bir cami tuvaletinde
İngilizce uyarı yazısı
Yazının başlığına çok kafayı takmayın!..
Yazının genel teması Eskişehir’imizin son 10 yıllarda turizm “alanında gösterdiği performansla” ilgili. 
Diyebilirim ki konuyla uzaktan-yakından ilgili hemşehrilerimiz de bu durumu neredeyse kanıksamış olmalılar. 
Yerel medyamızda zaman zaman rastladığımız “turistik” haberlerimiz de olmasa, çoktan unutmuş olacağız!.. Örneğin, bu haberlerden arada rastladığımız rutin  haberlerden birini başlığı; 
-Odunpazarı bu hafta yine doldu taştı!.. 
Elbet gelen konuklarımızın gezip dolaştığı yerler bu bölge ile sınırlı değil. Öyle ya, son yıllarda turistik cazibe merkezlerimizin sayısı da kalitesi de bir hayli hayli artmadı mı? 
Kuşkusuz öyle. Yeşil alan olmaktan öte, sosyal donatı merkezleriyle, eğlence ve spor alanlarını da içinde barındıran iki önemli parkımız var;
-Kentpark ve Sazova parkları örneğin…

Muhtar Behiç’in Çayevinde.

Orta öğrenim yılları nedeniyle (Eskişehir, sonradan Atatürk Lisesi) Odunpazarı benim de ilk gençlik yıllarımın bir bölümü tarihi Odunpazarında geçti diyebilirim. 
-Ahir ömrümün son yılları da öyle!..
Özellikle şu bir-iki yıldır eski dostluklar nedeniyle kendiliğinden oluşmuş bir grubumuz var.  Ali Akyüz, Osman Akkiraz ve İnan Çalışır’dan oluşan grubumuzun buluşma yeri de genellikle; 
-Merhum Muhtar Behiç’in çayevi!.. 
Giderek ünlenen bu mekanı,şimdi babasından hem muhtarlığı hem de çayevini devralan oğlu Utku çalıştırıyor. Müdavim garsonlardan biri de Kürşad…
Müdavimleri ise genellikle “genç-orta yaş grubundan” emekliler! Arada bir çay molası verip dinlenen “yerli Turist” aileler. 

Aramıza, uzaktan-yakından bizlerden birini tanıyan kişilerin de katıldığı olur. Hatta ayağı Odunpazarı semtinden eksik olmayan;
-Odunpazarı Belediye Başkanı sevgili Kazım Kurt…
Uzatmayalım, grup masasına oturur, Kürşad sormadan çayları getirir ve sohbet başlar! Başlangıç sözlerimiz genellikle aynıdır;
-Bugün gezinen turist sayımız azalmış görünüyor! 
-Eee, olacak tabii. Hava sıcak, üstelik hafta ortası!.. 
Sonrası daldan dala uzayıp gider. 
-Memleketin çözülecek meselelerinden, onları gidermekle mükellef siyasilerin tutumuna kadar!.. 
-Genellikle de “Dünüyle Bugünüyle Eskişehir” nostaljisiyle noktayı koyarız... 

İhtiyaçtan İngilizce uyarı!..

Odunpazarı semtinin ana caddesi Eskişehirli Nafia (Bayındırlık) Bakanlarından merhum Kemal Zeytinoğlu’nun adını taşır. Mezarlığa doğru tırmanırken sağda tarihi bir cami;
-Tiryakizade Süleyman Ağa Camii!
Doğal olarak hemen arkasında abdest alma yerleri ve Bay-bayan tuvaletleri. Tertemiz tuvaletlerin hemen önünde de;
Tuvalet ihtiyacı tahsilat gişesi!.. 
Eskilerde bir-iki lira bırakıp geçerdik. Bir süredir gişenin camında “ücret 5 liradır” tabelası görür olmuştum. Tabela ile birlikte “tahsilat memuru” da değişmişti. Orta yaşlarda bir genç adam.  Son gidişlerimde birinde; Türkçe uyarının altında bir İngilizce yazı dikkatimi çekti; 
-MEN AND WOMEN WC FEE PAYMENT POİNT!
Üstünde de”Bay bayan WC ödeme noktası” Türkçe uyarısı!.. 
Parayı öderken adının “Mehmet Dede” olduğunu öğrendiğim genç adama takıldım;
-Camiye uygun düşürdi. Arapça yazdırsaydın bari!,,
Cevabı hoşuma gitti;
-Arap Turist gelmiyor ki abi! Gelenlerin hepsi İngilizce biliyor!..
Ne yani, Yabancı Turistler mi geliyordu? 
Evet öyleymiş. Mahmut sıralamaya başladı; 
-Endonezya, Güney Kore, Japonya, Danimarka ve daha başka milletlerden çok turist geliyor. Temizliği beğenip teşekkür ediyorlar. Ben de onlarla hatıra fotoğrafı çekiyorum,,,
*** 
“Nereden, nereye gelmiş Eskişehir Turizmi” dedim ve …
-Noktayı Koydum: