“Belli olur mu?” sorusunun yanıtı için ben de Sayın Çakırözer ile aynı düşüncede olarak bir yazı kurgulayıp devam ettim. Ancak yazı arasında bir iki sorgulamada gördüm ki olmayabilir de… Ol nedenle yazının son bölümü okurun ilgisini çekecektir.
***
Milletvekilimiz Utku Çakırözer’in başlıktaki beyanı bir yana; ben de bu konuda yazmayı düşünüyordum. Diyecektim ki;
“-Eskişehir’de adaylık konusunda öyle büyük sıkıntı yok. Uzatmadan açıklayın artık.”
Açıklayın ki herkes yerini konumunu bilsin, ona göre zaman kaybetmeden hazırlıklarını tamamlayıp çalışmaya başlasınlar! Biraz da bu amaçla sevgili Çakırözer’i aradım.
Bendenizi sevgili dostum babası Mehmet Ali Bey’le eşdeğer görüyor ki, “Buyur Hüsnü baba” sıcaklığı ile karşıladı beni!.. Bir parça kinaye amaçlı şunu söyleyerek karşıladım “buyur ediş” tarzını;
“-Sayın milletvekilim, Eskişehir’e hoş geldin. Zor görevinde başarılar diliyorum!”
İlimize “hoş gelmesi” işin “hafiften ironi” tarafıysa kinayenin, “zor görev” yanı ise bir gerçekliğin anlatımı gibiydi. Öyle ya, CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel “Aday belirlemede başta örgütümüz, oradaki tabanımızın genel eğilimi ve de bölgedeki milletvekillerimizin görüşleri dikkate alınacaktır.” dememiş miydi?
‘Üçlünün değişeceğini düşünmüyorum’
Son söylediklerim karşısında Çakırözer’in bir parça duraksamasından “bir sitem göndereceğini” anlamıştım. Nitekim öyle oldu;
“-Ehh Hüsnü baba! Sanki bilmez gibisin, meclis çalışmaları dışında kalan zamanımın her gününü/gecesini Eskişehir’de geçirdiğimi.”
Biliyordum elbet. Benim ki bir tür “meslek alışkanlığı” gibi bir şey işte. Bu gibi durumlarda “çalı dibi dövmek” hoşuma gider de!..
Anlaşılan Utku Bey’de de aynı mesleksel taktik var ki O da her görüşmemizde aynı yöntemle beni ve diğer kimi meslektaşlarımı yoklamaktan geri kalmaz;
-Ne var ne yok Eskişehir’de?..
***
Neyse, uzatmadan bu kez malum soruyu sordum;
-Eskişehir’in adayları?..
Çakırözer bu kez fazla düşünmeksizin konuştu;
“-Belediyelerimizde başarılı üçlüde değişiklik olacağını beklemiyorum.”
Yani, Büyükşehir Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Ahmet Ataç, Odunpazarı Kazım Kurt ve kazanılmış diğer ilçeler.. Bunun üzerine parti tabanında dillendirilen bazı olasılıkları/olabilirlikleri anımsatmak istiyorum, bu kez kestirip atıyor;
“-İstersen sen de konuş Yılmaz Hocayla.”
İstemez olur muyum!.. Geçen hafa boyunca ve de bu haftanın başında hemen her gün aradım Hocayı. Çok “yoğun” bir tempoda olmalı ki, bir türlü dönüş alamadım!..
Çalı dibinden tavşan çıkar mı?
Hem “sayın” hem de “Çok sevilen” milletvekilimiz bu öngörüsünü dillendirirken konuyla ilgili düşüncelerini de aktardı:
“Eskişehir seçmeni biliyor ki, başkanlarımız, pandemi koşulları dahil karşılaştıkları her türlü engellemeler karşın başarılı oldular, şehir için ellerinden geleni fazlasıyla yerine getirdiler. Özellikle pandemi döneminde halka ulaşmalarının engellenmesi, iktidarın planlı tutumunun örneğidir. Her üçü de yasal devlet desteklerinden mahrum bırakılmaya çalışıldı. 20 yılı aşkın sürede tüm engellemeleri aşıp hizmet sundular. Partimizin kırsaldaki diğer ilçeleri de aynı şekilde hizmet sunmayı sürdürdüler.”
Çakırözer, bunları söylerken altını çizerek bir noktayı daha vurgulayacaktı;
“-Partimizin bu seçimde de başarılı olacağına inanıyorum. Ancak başta adaylar, partimizin il-ilçe örgütlerinin çok çalışması koşuluyla.”
***
Yukarıda Sayın Büyükerşen’in dönüş yapmamasıyla ilgili olarak “Çok yoğun oluşuna” değinmişken bu durumu yazı arasında kendisine çok yakın bir CHP’liye aktardım. Aldığım yanıt bir parça anlamlı geldi bana;
“-Evet yoğun, adaylık meselesi!..”
Bu arada aynı kişiden genel merkezin “seçmeni eğilimi” yoklaması yaptırdığını öğreniyorum. Bir an “daha önceden yaptırmış olmalıydı” düşüncesi takılıyor aklıma.
Bir de Özgür Özel’in 1 Arılıkta Eskişehir’e geleceği haberini soruyorum. “Gelmeyecek, iptal edildi” yanıtı, bazı kuşkular oluşturuyor bende. “Acaba” diyorum, Genel Merkez de “tavşan çıkar mı?” beklentisiyle;
-Çalı dibi mi dövmekte!..
Anlaşılan biraz daha bekleyeceğiz…