Bu ülkede hukukun olmadığını, adaletin olmadığını, eşitliğin olmadığını aslında herkes biliyor, yüksek sesle dile getirmiyor/getiremiyor. Tam 40 yıldır PKK terörüne verdiğimiz 15 binin üzerinde şehidimiz olduğunu da herkes biliyor, ama gencecik evlatları yitirmemiz bir türlü bitmiyor/ bitirilemiyor. “Nas var nas” deyip enflasyonu düşürmek için faizi indirmeye çabalarken, bugün geldiğimiz noktada faizin son yılların en yüksek oranını görmesiyle ekonominin çöktüğü anlaşıldı mı/ anlaşılamadı mı?.. Tam bizi anlatan bir şarkı var, Leonard Cohen’in 1988 de yayınlanan ve sözlerinin hiçbir zaman anlamını yitirmemiş şarkısı: “Everybody knows (Herkes biliyor)”… “Herkes biliyor zarların hileli olduğunu / Yine de dua ediyor atarken / Herkes biliyor savaşın bittiğini / Herkes biliyor iyi tarafın kaybettiğini/ Herkes biliyor kavganın göstermelik olduğunu / Fakirlerin fakir kaldığını, zenginlerin zenginleştiğini / İşlerin böyle yürüdüğünü / Herkes biliyor / Herkes biliyor teknenin su aldığını / Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini...”
Herkesin bildiği ama üstünde konuşma gereksinimi ve isteği duymadığı gerçekleri anlatan muhteşem şarkıyı internette bulup dinleyebilir, üzerinde düşünebilirsiniz. Bizler bilginin sürekli arttığı ama gerçeği sezmenin sürekli azaldığı bir dünyada yaşıyoruz. Köleyi köle yapan şey güç yoluyla başkasının yararına eylemektir.  Toplumun yarısının asgari ücretle geçindiği, dörtte birinin onu da bulamadığı bir toplumda maaşlara yapılan yeni yıl zamların ne anlamı olabilir ki? Ezilenlerin, sömürülenlerin ve yoksulların “ben niye bu haldeyim” diye sorgulama yapmadıkça doğruyu bulmaları da olanaksız kuşkusuz. Bu hafta sonu Süper lig maçlarını izleyenler mutlaka görmüşlerdir, milletin aya gidişi üzerinden tam 55 yıl geçmiş, futbol takımları “Türkiye'nin ilk astronotu çok yakında uzayda" yazılı pankartla sahaya çıkıyorlar. Yapma kaptan vazgeç artık! Gerçek dünyaya dönmenin vaktidir. Yanlış hayat doğru yaşanmıyor…