Canlıların kimisinde bir sinir sistemi ve beyin yoktur; dolayısıyla uyaranlara verilen tepkiler, bir merkez tarafından değil, hücrenin ya da organizmanın tamamı tarafından belirlenir. Bu canlılarda herhangi bir düşünce ya da bilinç yoktur. Tamamı yukarıda tanımladığımız şekliyle içgüdülere dayanan, yani genetik temelli yaşamda kalma amaçlı biyokimyasal tepkimelere dayanan davranışlar sergiler. İçgüdünün tarifi “Evrim Ağacı” sayfasından bu şekilde yapılıyor. Evrimsel süreçte, bazı canlılarda etkilere verilen tepkiler ve genel olarak organizma içi faaliyetler belirli hücrelerin kontrolüne bırakılmaya başlanmıştır. Özellikle büyük canlılarda, böyle bir merkezin varlığı enerji bakımından avantaj sağlamaktadır. Yani bir bölgeden alınan bilgi, diğer bir bölgeye iletilirken, değerlendirme yapmak ve son organa, sadece yapılması gerekenin iletilmesinin sağlanması açısından özelleşmiş bir organa ihtiyaç duyulmuştur. İşte bu canlılar, zaman içerisinde kafa oluşumu (sefalizasyon) ile birlikte sinir sisteminin bir bölgesinin özelleşmesi sonucunda beyin dediğimiz organı evrimleştirmişlerdir… (*)
Beyin, evrimsel süreçte gün geçtikçe daha fazla özellik kazanmış ve tüm organizmanın kontrol mekanizması haline gelebilmiştir. Bu süreçte, canlının etkilere karşı vereceği her tepki, beynin kontrolüne girmiştir. Bu yüzden günümüzde beyin hasarı olan bazı insanlar, bazı çok ciddi etkilere bile tepki gösterememektedirler. Beynin tepki vermemesi sadece hasara bağlı olarak oluşmaz, eğer beyin kullanılmama alışkanlığı gösterirse beyni oluşturan nöronal bağlantılar yavaş yavaş kaybolmaya başlar ve beyin devreden çıkarak insanın içgüdüleri ile hareket etmesi beklenir. Meşhur bir örnek olarak, yumurtadan çıkan Caretta caretta türü kaplumbağaların denize gitme içgüdüsü nasıl hayatta kalabilmeyi amaçlıyorsa insandan da ışığa, aydınlığa gitmesi beklenir. Ancak bir kere beyin oluşturmuş insanda, kullanılmamaya bağlı olarak, yerine içgüdünün devreye gireceğinin garantisi yok. İnsanlık kendisi yerine düşünen ve eyleyen bir başkasının sultası altına girmeyi kolaylık ve daha konforlu bir seçenek olarak algılıyor…
(*) Evrim Ağacı / İçgüdü nedir? Evrim içgüdüyü nasıl açıklıyor?