Dünya nereye gidiyor?
Bilinmez bir gerçek ancak bugünden yarına en çok merak edilen konuların başında geliyor.
Gelecekte ne olacağını merak edenler için eldeki verilere baktığımızda ise “Meçhule giden bir dünya’nın” ayak sesleri kulağımızın dibinde yükseliyor.
…
Çıkmaz sokağın başında bekleyen gelecek korkusu bir yana, karma karışık dünya siyaseti, tek tek ele alındığında ise ülke siyasetleri pek güven vermiyor.
Orta Doğudan Asya’ya, Avrupa’dan Amerika’ya, Afrika’dan Uzak Doğuya kadar bin bir sorunla cebelleşen bir dünya, karşımızda öylece duruyor.
…
Bizim gibi kimi ülkeler, ekonomik sorunlarla boğuşurken, kim ülkelerde iç karışıklık, baskı ve dolayısıyla yaptırımlarla karşı karşıya bırakılıyor.
Yeni dünya düzeni diye tabir edilen, ekonomik güç ve teknolojiyi elinde tutan devletler ve şirketler, uygar dünyanın çizilmiş sınırlarına bu güne kadar bir nebze riayet etmiş olsalar da, gücü üstünlük hanelerinden orman kanunlarına çevirmeye çalışmaktadırlar.
…
2024 Kasım seçimlerinde Donald Trump Amerika’nın 47. Başkanı olarak seçildi.
20 Ocakta yemin ederek göreve başlar başlamaz. Panama Kanalı, Grönland, Kanada’yı topraklarına katma isteği bir yana, Gazze’yi devralmak ve Filistin halkını Mısır ve Ürdün’e gönderme planı büyük tepki alıyor.
Amerika’ya tepki gösteren ülkelere her geçen gün yenileri eklenirken, Uluslararası normların, artık bir işe yaramadığı, güçlünün güçsüzü ezdiği, hak ve hukukun rafa kaldırdığı yeni bir döneme girdiğimizin belgesidir.
…
Panama Kanalı, deniz ticaretimizi olumsuz etkiliyor diye başlayarak, Kanada’nın da Amerika’ya katılması gerektiğini, Danimarka’ya ait Grönland’ın zengin madenlerini düşleyerek, parayla ama gerekirse askerde göndeririz diyerek ve en son Gazze’yi, Akdeniz de bir yeni bir üs olarak yerleşme ve işgal etme planı, önümüzdeki günlerin pek sakin olmayacağının habercisi değil midir?
…
Bu isteklerin sonu yok. Trump’ın çılgın istekleri bitmez. Yarın öbür gün Ümit burnu’dan, Cebelitarık boğazına, Kızıldeniz’den Şüveyş kanalına, Çanakkale ve İstanbul boğazları, gemilerimize ve ticaretimize engel oluyor diyerek, Amerika’nın sorumluluğuna bağlansın diye bir çılgınlık yapar mı? Yapma potansiyeli var.
Ancak bugün yüksek sesle verilmeyen tepki, o gün fayda eder mi? etmez mi? bilmiyoruz.
…
Bu, dünyanın geleceği için fevkalade tehlikeli bir durumdur.
Yol yakınken buna önlem almak lazım.
Devletler hukukunun gereği, ülkelerin bağımsızlığı, hak ve hukuklarını koruyacak uluslararası yeni bir yapının oluşturulması şarttır.
…
Aksi takdirde gelecek vadeden bir dünya yerine, meçhule giden bir bilinmeze yol alacağımız kaçınılmaz olur.