Manuel Melis Maynar’ın adını  duyanlarımız çok azdır. Kendileri, deneyimli bir inşaat mühendisidir. İspanya’nın başkenti  Madrid Metrosu’nun genel müdürlüğünü  yapmıştır.Bazı  kaynaklara göre  metro ağını genişletme  çalışmalarına damgasını vurmuş, hızla gelişen kentlerde  ulaşım  altyapılarını inşa etme konusunda anlamlı bir örnek yaratmıştır.

Birçok  ülkede metro  hatlarının ve ağlarının  yapımı çok uzun sürüyor. Genellikle 10 yıl süren bir hattın yapımı, bazı koşullarda 15 ila 20 yılı bile bulabiliyor.

Madrid Metro Ağı genişletme çalışmaları  26 yıl önce  1995’de başlıyor. 1995’den 1999’a  56  kilometre ve 37 istasyonlu hat 4 yılda tamamlanmış. Diğeri de 1999-2003 arasında 75 kilometre ve 39 istasyonluk hattın tamamlanması da 4 yıl almıştır.

Harvard Business  Review  Türkiye’nin  Aralık 2021 tarihinde yayınlanan  son sayısında Bent Flyvbjerg’ in  “ Daha Modüler Mega Projeler  Tasarlayabilmek”  başlıklı makalesini bütün iş insanlarının, özellikle de  kamu bütçesinde ayrılan paraları harcayanların özenle okuması gerek.

Nüfusu 700 bin sınırını aşan bütün kentlerinin seçilmiş ve atanmış yöneticileri  sözünü ettiğimiz makaledeki bilgileri okumalı…Bir kent  yarım bilgiyle yönetilemez. Metro sistemleri, hafif raylı sistemler, otobüs sistemleri, ara-toplutaşım sistemlerinin yarattığı kapasiteleri, sistemler arasındaki   entegrasyonun kent akışlarındaki, kent ekonomisi  verimindeki  etkilerini ayrıntıda bilmeden  kentin geleceği  sağlıklı biçimde inşa edilemez.

Ayrışan kent olabilmek
Madrid Metro Ağı,“sıfır anıt”, “sıfır yeni teknoloji”  ve “hız” ilkelerini uygulamaların, ortak kaynaklarını etkin kullanmada ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor.

Makalenin  yazarı, “ Sıfır anıt, sıfır inovasyon, modüler ve hızlı. Sıkıcı, düşük kaliteli bir dizayn tarifi gibi geliyor kulağa, değil mi? Ancak Madrid’i ziyaret ederseniz, Londra ve New York’taki karanlık, havasız  katakomplar yerine, ferah,işlevsel ve havadar istasyon ve vagonlar görebilirsiniz. Melis’in metrosu  tam bir yük beygiri; operasyonlara sekte vurabilecek alengirli teknolojilere burada yer yok. Madrid metrosu  yapması gerekeni yapıyor  ve her gün, her yıl, milyonlarca yolcu taşıyor.Şunu belirtmek gerekir ki  Melis bütün bunları, sektör ortalamasının iki katı hızda ve  yarı maliyetine  başardı ki birçokları bunun imkan dahilinde olmadığı kanısındaydı” diyor.

Bir kentin geleceğini inşa etme projelerinin Melis’inki gibi başarılı olabilmesi için en az 10 yıl öncesinden o kentin hemşehrileri tarafından tartışılması, sorgulanması, geniş bir bakış açısıyla akıl eleklerinden geçmesi gerekir.

Eskişehir’in  diğer şehirlerden  “ayrışan” bir kent  olma özelliğini güçlendirerek sürdürme  konusunda içtensek,  hafif raylı sistemi ağının genişletilmesi ve metro projesinin  hayata taşınması konusunun kent kamuoyu tarafından sorgulanması gerekir…Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi, Organize Sanayi Bölgesi, Teknik Üniversite  gibi  kitle ulaşım odaklarını kapsayan alanda  “metro ağının”  ne olması gerektiğini tartışmazsak, kent ortak aklını öne çıkarabilir miyiz?Demokratik katılıma nasıl hayat hakkı  tanırız? Kapsayıcı kurumları nasıl oluşturur; ülke kaynaklarını sömürücü kurumların asalaklığından nasıl kurtarırız?

Gelecek nasıl inşa edilir?
Demiyoruz ki, yarın sabah metro  ağı için kazma vurulsun…Diyoruz ki, nüfusumuz  milyona eriştiğinde metro ağıyla ilgili   kent insanının ortak görüşü ortaya çıkmış, güzergahlar belirlenmiş, projenin  teknik  analizleri  tamamlanmış, hat uzunlukları ve maliyetlerine ilişkin hesaplamalar yapılmış, gerekli kaynakların nereden ve asıl bulunacağına ilişkin net bilgi elimizin altında hazırlanmış olur …

Yerel yönetim yitkilileri, merkezi yönetim bürokratları , sivil toplum örgütleri başkanları ve bu  konuda fikri olan herkesi tartışmaya  çağırıyorum… Sakarya  Gazetesi böyle bir tartışmanın platformu olabilir. Nelerin “olmaz”, nelerin “olabilir”  olduğunu bugünkü bilgilerimizle sorgulayalım, eksik bilgimiz varsa  onu da tamamlayarak yol alalım… Diyorum ki, önümüzdeki seçimde “metro ağını” sorgulatmayan, gündemde  diri tutmayan adaya oy verilir mi? Soruyu  kendimize soralım, dingin bir kafayla da yanıtını verelim…Ve bir soru daha soralım kendimize : Sağlıklı gelecek nasıl inşa edilir? İkinci sorunun yanıtını  da birlikte   tartışmalarımız  olgunlaştırsın…