Ülkemizde, 1970’lı yılların ikinci yarısında esen rüzgârlardan biri organize sanayi bölgelerinin yaratacağı yatırım cazibesinin  üretim gücümüzde yaratacağı yeni kapasiteler ve teknik olanaklarla ilgiliydi.
    Bugün ülkemizde 300’u aşan OSB var. Özellikle  coğrafi ekosistemleri gelişmenin önünü açan havzalarda  OSB’ler maddi ve kültürel  üretimin kalbini oluşturuyor.
    Eskişehir OSB  deney, deneyim ve birikimini sağlamada ilk adımı atan dört yerleşim alanından biridir: Bursa,Çerkezköy, Manisa ve  Eskişehir.
    Çok genel  tanımıyla OSB’ ler;
•    Girişimci ve iş insanlarının taşa  toprağa sermaye bağlamalarını  azaltacaktı.
•    OSB’ ler aracılığıyla sanayi kuruluşları dağınık yerlerde kurulmayacak, yol, su, lojistik merkezleri, enerji arzı, enerji kalitesini  kolektif sağlamanın avantajlarından yararlanılacaktı.
•    OSB’ler ile  kentlerin bütünleşmesi sağlanacak, imar planlarında bu etken göz önüne alınarak, kentsel gelişme ile OSB bağlamı  olumlu ayrışıma yol açacaktı.
•    OSB’ler  insan, yük, fikir  akışlarını hızlandıracak, üreticilerin birbirinden görerek öğrenmelerinde çarpan etkisi yaratacaktı. 
•    OSB’lerde  lastik tekerlekli araçlar, raylı sistemler, deniz ulaşımı ve havayolu koordinasyonu  lojik sorunları  minimize edilmiş olacaktı.
•    OSB’ler “kentiçi kitle taşıması olanaklarından”  yararlanarak  özel ulaşımın  maliyetlerinden  arındıran katkılar  yapacaktı. 

Yeni nesil OSB  ihtiyacı
OSB’lerden  daha bir dizi “beklenti” vardı… Bazı  havzalarda bu beklentiler önemli ölçüde karşılandı; bazı  havzalarda ise  OSB’ler genellikle hazine arazilerinden  pay kapmanın aracı olmaktan ileri gidemedi.
Bugün geleneksel “karma OSB”ler  yerine  “yeni nesil OSB”lere yöneliş hızlanıdı. Yeni nesil OSB’lerde;
•    Yatırım konuları seçerken, , ucuz-emek odaklı, karlılığı giderek düşen ücret eksenli , düşük  katma  değerli yatırımlardan kaçınmak gerekiyor.
•    Özellikle  yariletken teknolojinin gelişmesi ise “dijital inisiyatifleri” kullanan, otomasyon ve otonom uygulamalar  yatırımların temel teknolojik bazı olarak ele alınıyor.
•    Teknoloji  bağlamında, rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknoloji  ve rekabet edebilir yönetim anlayışına özen gösteriliyor.
•    Donanım ve yazılım gelişmesini dikkate alan, geleceği inşa etmede  fark yaratabilecek yatırımlara odaklanılıyor.
•    Yatırım fizibiliteleri  ciddi dinamik envanter, ihtiyacı  betimleme ve belirlemeye yeterli veri, uygun deney  yapabilecek ve deneyim kazandıracak model, rakibin bir adım önüne geçirecek  metot  arayışına   dayandırılıyor.
•    Yatırımlar kısa vadeli karlılık yerine, uzun dönemli  rekabet üstünlüğü yaratacak biçimde planlanıyor.
•    Yeni nesil OSB’lerin  yatırımları  planlanırken  “ekosistemin geliştirici ve asalak unsurlarını”  dikkate alan  “sinerjik  etki yaratan kümeler” oluşturan,  “dinamik envanter ve veriye dayalı ”  sürekli geliştirme ile  “sürdürülebilirlik” esas alınıyor.
•    OSB’ lerin  kent akışlarını hızlandırıcı ve etkileşimini güçlendirici olmasına özendiren  yapısal  özellikler kadar yönetim becerilerine de “başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesine"  yön veriyor.


Üretimlerin çok önemli merkezleri
Yerel seçimde, yerel yönetim adaylarının, üretimin çok önemli merkezleri haline gelen OSB’lerle  ilgili  bilgilerini, düşüncelerini, fikirlerini ve projelerini sorgulamak, kent sorunlarının öncelikli  konularından biri olarak ele alınacak mı?
Eskişehir’de gerçekten sağlıklı bir gelişme yaratılacaksa, yerel yönetimlerin OSB’lere bakışı  hayati önemde sorunlardan biridir. Adayların OSB’lerle ilgili  birikimleri  mutlaka sorgulanmalı,  konu  kentin  ciddi ortak sorunlarından biri olarak ele alınmalıdır.