Büyük boşluklarımızdan biri, yarattığımız toplumsal iklim ve kültürün “kolay sindirilebilir içerik tutsağı” olmasıdır. Mxnlg anlatımı ve yazılı metni anlamının gerek şartı, içeriğindeki kavramlara yüklenen değerleri bilmedir. Geri kalmış birey, topluluk ve toplumların ortak özelliği meraklarını sürekli diri tutamadıkları için “alışkanlığı kolay sanma”, “aklı bir başkasına emanet etme”, “cehalet konforuna sığınma”, “vazgeçilmez bir ideal ve yaratılmak istenen sonuçlara sahip olmama”, “ölçme sayma, görselleştirerek ikna etme kapsama alanını genişletme bilincinden yoksunluk ” ve gelişmeleri doğru yönetecek “ kavramsal süreçleri hakim olmama” bozukluklarını onaracak çabayı göstermemeleridir. Yaşadığımız çağda, “ belirsizlikten çok ilgisizlik ” kaynak kullanımında verimsizliğin temel kaynağıdır.
En büyük ve en küçük
James Webb Teleskobu bize “büyük bilim” diye tanımlanan en büyükle ilgilenen “astrofizik” alanında ilerlememizi sağlıyor. İsviçre’deki CERN parçacık fiziğinin alanı olan “en küçük” hakkında yeni bilgilere erişerek yaşamı anlamamızı derinleştiriyor. Bilim ve teknolojinin ilerlediği iki uçtaki gelişmeleri yaşamımızı derinden etkileyen ve her alanı kapsayan yarıiletken teknolojideki gelişmelerin de yaratıcısı. Parçacık fiziği ve kuantum mekanizmasını kavramadan ve kavramsallaştırmadan bugün yaşadıklarımızı derinden etkileyen olguları anlamak ve anlamlandırmak mümkün değil.
Bir an düşünün: Dünyanın on ayrı ülkesinde yayın yapan radyoların aktarma istasyonları varsa, on ayrı radyo frekansları ayarlanınca ayrı ayrı haberleri iletebiliyor. Günlük yaşamımızda sorgulama gereği duymadığımız ölçekte yaşamın bir parçası olan değişik yerlerdeki radyo sinyallerinin iletilebilen bütün alanlarda var olması parçacık fiziğinin bize sunduğu yaşamı renklendiren, çeşitlendiren ve zenginleştiren bilimsel keşiflerin armağanıdır.
Bilim ve teknolojinin uzayın derinlikleri kadar varlıkların en küçük yapıtaşlarıyla ilgili bilgilere erişebilme, hastalıkları iyileştirmede yeni ufuklar açıyor. Yarıiletken teknolojinin gözleme, izleme, sayısallaştırma, görselleştirme, iletişim-etkileşim mekanizmalarını açıklama, bozulma ve onarılma koşullarını belirleme, yalıtarak kuşatma ve yönlendirme gücünü artırıyor. Giderek bütün teknolojileri etkileyen yarıiletken teknolojinin arka planını, başka bir anlatımla bileşen ve bağlamlarını kavramadan günlük yaşamda karşılaştığımız sorunların etkili çözümlerini çözmek mümkün olmuyor.
Genel bir teknoloji konumunda olan yarıiletken alanında tam ve doğru bilgi edinmek bütün yurttaşların ortak sorumluluğudur: Silisyumdan çip üretiminin yongalarının üretilmesi, litografi makinelerinin transistörleri yerleştirmesi, 4 nm ölçeğinde işlemci çiplerin üretilmesinin anlamını kavramadan yapay zekanın yaşamımızı nasıl etkileyeceğini kavramamız mümkün müdür? Siyaset, makroiktisadi oluşumlar, spor, zaman zaman imalat konularını “fetişleştirme” beyin çürümesine yol açıyor. Bir şeye sorgusuz inanma, bağlanma ve yaşamı sadece o bağlandığımız şeyle yorumla tam bir “fetiş tuzağıdır”. Sindirilebilir sığ içerikle günü gün etme tuzağı insanlığın büyük belası olmaya adaydır.
Fetiş meraksızların besinidir
Siyaset, makroiktisadi oluşumlar, spor, zaman zaman imalat, eğitim konularındaki “fetişleştirme” hızla beyin çürümesine yol açıyor. Bir şeye sorgusuz inanma, aşırı bağlanma, yaşamı sadece kendimizi bağladığımız şeyin odağından bakarak algılama tam bir “fetiş tuzağıdır.” Sindirilebilir sığ içerikle bırakınız geleceği kurtarmayı, günü gün etmeyi bile sürdürmek mümkün değildir.
Martın Wolf’un Demokratik Kapitalizmin Krizi kitabında popülizmin insanlığı çıkmaza sürükleyen sakıncaları özenle anlatılıyor : Popülizm tartışmalı bir etiktir. Elit düşmanlığından beslendiği gibi çoğulculuğu reddedir. Populist kimlik siyaseti dışlayıcıdır. Popülist hareket demokrasilerin özelliğidir.
Popülizm, kolaycılık, olguların iç dinamiklerini açıklamayan kolay sindirilebilir içerik peşinde sürüklenen ve fetişizmden beslenen toplumların gerçek bir kalkınma sağlamaları çok zordur.
Birçokları için “anlaşılmaz” olan burada yazdıklarım, gelecek beş yılımızı derinden etkileyecek gelişmelerdir. Burunun ucunu görmeye emek harcamayan, zamana kıymayan birinin, olup bitenleri kahve sohbetlerinin sosu yapması hiçbir değeri olmayan, hiçbir şeyi anlamlı hale getirmeyen tutumdur. Bu tutumla ilgili genellemelerimizi beğenmeyenler gerekçeli açıklamalarını paylaşmalıdır. Üretken olmayan popülist gevezelikleri hızla aşmalıyız, hızla !