Bilgisine, analiz gücüne, Financial Times gibi bir medya kurumda yazmasına ve küresel ölçekte etkisine saygı duyduğum yazarlardan biri de Martin Wolf’dur.
“Ömür süresindeki arışı ” analiz eden yazısında, “Sadece nasıl yaşlandığımız değil, yaş hakkında nasıl düşündüğümüzü de değiştirmemiz gerekiyor,” diyordu.
Uzun zamandır “nasıl yaşlandığımı, yaşama hangi değerleri kattığımı” sorguladığımın farkındayım.
Çocukluk günlerimin geçtiği köyümü, orta öğretimimi tamamladığım Niksar ve Tokat’daki günlerimi, Bursa Eğitim Enstitüsü’ ndeki iki yıllık yatılı öğrenimin keyfini, Eskişehir’de Tunalı Ortaokulu öğretmenliğinde başlayan değişik işlere evrilen kariyer fırsatlarını, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde yaptığımız işleri ve Şişecam’da 24 yılı yazarak belgelemişim.
Wolf’un saptamasını okuyunca, bütün bunları neden yapmış olacağımı kendime sordum.
Verebildiğim yanıt ilginç: “Yok olma korkusuna karşı direnme duygusu!”
En uzun çalıştığım işyeri Şişecam. Şişecam gerçek bir kurum. “Şişecam’da bıraktığım izler” konusunda değişik zamanlarda listeler yayınlamışım. O listeleri derlediğimde, günlük işler dışında, kuruma katkısı olduğunu düşündüğüm projelerin listesi şöyle:
01 Soda dosyası
02 Kömür araştırması
03 Kağıt-karton ambalaj
04 Hammadde lojistiği
05 Kornişon tipi turşu
06 Şişede içme suyu dağıtımı araştırması
07 Şarap araştırması
08 Ahşap ambalaj projesi
09 Yer seçimi raporları
10 Şişecam’ın yapısal ve ekonomik özellikleri
11 Transhan kamyonları sorunu ve lastik tekerlekli araç analizi
12 Merkezi Asya gözlemleri
13 Gürcistan’da yatırıma giden yol
14 Azerbaycan’da ilk günler
15 Rusya ve potansiyel yatırım olanakları
16 Ekonomik analizler: Geleceğin eğilimleri
17 BİKSAN Kağıt fabrikası/ Eric Carlson analizi
18 Eskişehir’de yerleşim yeri seçimi
19 Yenişehir’de yerleşim yeri seçimi
20 Trona araştırmaları
21 Sözlü tarih çalışmaları
22 TİS yönetimi ve arkadaş olan ekip
23 Eğitim seminerleri
24 Jeotermal enerji araştırması
25 UVP ve Cuma değerlendirmeleri
Yaş ilerledikçe, yaşlanmayla hesaplaşıyoruz, ama yaşla ilgili düşünce biçimimizi gerçekten sorgulamıyoruz. Wolf’un yazısı vesile oldu…Yaşımı da sorguladım. Kendi kendime karar verdim: Anlayabildiğim ve anlatabildiğim sürece sözlüğümüzde “emeklilik” olmamalı… Yaşama karınca kararınca değer katkı inancımızı yitirmemeliyiz.