Yerel seçimlerle ilgili yazdıklarımızı okuyanlar farkındadır; geçmişte hiçbir şey yapılmadığını iddia eden tek bir cümlemiz bile yoktur. Yazılarımızın amacı, siyasetçilerin birbirlerine ne dediklerini öne çıkarma yerine, “ne yapmak istedikleri” konusunda dikkat ve özenimizi yoğunlaştırmadır.
Eskişehir yaya ve bisiklet geleneği olan kentlerimizden biridir.
Bildiğim kadarıyla bir kentin en uzak noktası arasında yaya ölçeğine göre 45 dakika aşabilmeye uygunluğu olan kentimizdir. Bu ölçeği çağdaş toplutaşım ve özel ulaşım araçlarını dikkate alarak da değerlendirebiliriz.
Yerel yönetim seçimlerini “dedim-dedi” söyleminin sığlığından kurtararak kentin geleceğiyle ilgili uzun dönemli çözümler üretmek kent yaşamının bütün alanlarını sorgulayan proje-odaklı söylem geliştirme, proje-odaklı sorgulamanın öne çıkmasına katkı yapmalıyız.
Yerel yönetim için kent insanından oy isteyenlere sormalıyız:
1 Eskişehir’de kullanılabilir kaç kilometre yaya ve bisiklet yolu vardır?
2 İklim değişikliği ve yeşil mutabakatı dikkate alarak, kentin yaya ve bisiklet ulaşımı konusundaki potansiyelleri nelerdir?
3 Yaya ve bisiklet yolları arzının yeteri düzeye erişmesi için bu hizmet alanıyla ilgili kent imar planlarında gerekli işleme yapılmış mıdır?
4 Yaya ve bisiklet yollarının ortalama kilometre başına maliyeti yaklaşık ne kadardır?
5 Yerel yönetim adayı yaya ve bisiklet yoluyla ilgili bilgiye dayalı bir fikre sahip midir?
Saptanacak ihtiyaçların akşamdan sabaha hayata taşınmasının mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz.
Yaya ve bisiklet yolları bir “ara çözüm” olarak belli bir değere sahiptir. Sorgular, bildiklerimizi ortaya kor, birbirimizin eksiğini tamamlar ve yanlışını düzelterek ilerlemesini becerirsek hep birlikte kazanmış oluruz.
Seçime çok az zaman kaldı… Yaya ve bisiklet yolu ihtiyacıyla ilgili tartışmaları alkışlamalı, tartışılmıyorsa mutlaka gündeme taşınmalı.