Ayşen Zamanpur aramızdaki yaş farkına rağmen, benim 40 yıllık arkadaşım, dostum, sırdaşım… Ayşen ve Bijen’ i yuva kurdukları günlerden bugüne tanıyor, biliyor ve serüvenlerini izliyorum. Ayşen’ in kitabında yazdıklarının çoğunu izlemiş biriyim; O’nunla ilgili “yansız” olduğumu söylersem inandırıcı olmaz.
Ayşen’in ikinci kitabı “Diren Keçi”yi bir mücevher ustası özeniyle okursak, atkısı, çözgüsü, deseni tuşesi ve albenisiyle bir giyim –kuşam markası olan “Silk And Cashmere” nin yaratılmasındaki olağanüstü çabadan dersler çıkarabiliriz. İnsanın olduğu yerde şaşmamak gerektiğini, insansız da asla olamayacağımızı kavram isteyenler için önemli bir çalışma Direnen Keçi…İlkesiz tutkunun, yedi büyük günahtan biri olan açgözlülüğün bataklıklarını da anlatıyor kitap…İlkeli tutkun da insan gücünün sınırsızlığının çeperlerini nasıl zorladığını da anlayabiliyoruz Ayşen Zamanpur’un notlarından. İçimize yolculuk yapmanın, kendimizi sorgulamanın kadım kültürümüzün derinliklerinden bugüne yansıtılmasının zihni derinliğini içinize si. Diren Keçi’ de. Palulu kadınlarla yapılan işbirliklerinin hasat mevsiminde Anadolu kızlarının türküleri gibi ruhunuzu dalgalandıyıor zihin göklerinizin mavi derinliklerinde...İranlı şair Furuğ’un, “ Bütün hayaller kendi saflıklarının doruklarından düşerek ölür” anlatımının tersini kanıtlamış olan bir girişimcinin özgüven rüzgarları küçük yelkenlinizi Okyanus dalgalarıyla yüzleşeme özgüvenine götürür.
Diren Keçi’de Ayşen’nin üç özelliğinin sentezi var: İnsan olarak Ayşen… İş insanı ,CEO Ayşen ve girişimci kişiliğiyle Ayşen…Bu yazıda tırnak içindeki rakamlar, altı çizilen düşüncelerin kitabın hangi sayfasında yer aldığını gösteriyor.
İnsan yanıyla Ayşen
Ekonominin insan icadı olmadığı, ama içinde insan olduğu söylenir. İnsanın olduğu yerde hiçbir şeye şaşmamak bilincini derinleştirmek istiyorsanız Direnen Keçi’ nin sayfaları arasında yolculuğa çıkın...
Diren Keçi içimize yolculuk yapmanın(22,60)ne denli önemli olduğunu, marka yaratmış bir girişimci insanımızın deneyim ve birimleriylei zihnimizin düz aynalarına yansıyor. İnsan olarak hepimizin küçük ya da büyük “keşke”leri(34) olduğuna tanıklık ederiz. Çevremizdekilerin bizi “görmezden gelmesi ve yok saymasının”(37) acılarını hepimizin zihnimize perçinlemişizdir.
Önemli olan zoru başarmaktır. Zor günleri aşmak için insanı direnç gösterirken, “ kendine fren koymasını”(49) bilmenin erdemini derinliğine kavratan bir kitabın satırları arasına dolaşmak öğretici oluyor. Tam zamanında “vazgeçmesini”(47) bilmenin erdeminin yüce doruklarına tırmanmanın, “romantizim” seline kapılmanın hepimiz için mümkün olduğunu anlıyor Ayşen.
İş yaşamında “Şeytanın ayrıntıda gizlendiğini bilmenin ve ayrıntı özeni göstermenin” başarıya giden yolu nasıl aydınlattığı da Direnen Keçi’ nin bizimle paylaştığı birikimler.
Bir insan olarak Ayşen Zamanpur, “hesap vermeden ve hesap sormadan”(50) yaşama özgürlüğünün çok değerli bir fırsat olduğunu kanıtlıyor. Bir başka insanı özelliğin daha altı çiziliyor kitapta: “Sürekli öğrenme iştahını diri tutmadan”(56) büyük işlerin altına imza atılamayacağı. ”Sorumluluk duygusu”(59) gelişmemiş insanların yerellikten küresel ölçekli işlere yelken açamayacağı da Ayşen’in kitabındaki yolculuğumuzda sık sık karşımıza çıkıyor. Sorumluluk duygusunun önce “ kendin için olmayı”(59) başarmaktan geçtiğini da, bir sevda peşine düşmenin ne denli büyük bir güç yarattığını da Diren Keçi net bir anlatımla bize haykırıyor. Şirin’e olan sevdasını, halkına su taşıma sevdasına dönüştüren Ferhat’ın direncine saygı bir erkek çocuğuna ad oluyor(97).Bilmediğimizi fark ettiğimiz anlarda başlayan "bireysel aydınlanmanın” bir insanı yüksek hedeflere nasıl götürdüğünü öğrenmek isteyenler de(72) Direnen Keçi’nin satırları arasında özenli ve dikkatli yolculuklar yapmalı.
İş İnsanı ,CEO Ayşen
Direnen Keçi kitabı, Ayşen Zamanpur’un “iş insanı kimliğine” ilişkin de önemli ip uçları veriyor. İş yaşamının iki temel bileşeni var: İş süreçlerinin kavranması ve uygun işgücü profiliyle uyumlandırılması. Diren Keçi kitabı, “süreç bilinci ve iş ortaklıklarında sabır”(51, 53,56) gibi iş-odaklı özelliklerin de anlatıyor. ”İşin sırrını yakalama” (52), gibi kaygılarınız varsa kitapta yeterli malzemeye erişebilirsiniz.
Diren Keçi, “iş yaşamında ağrısız baş kabaktan sayılır”(66) özdeyişini doğruluyor. İş insanı ve etkin girişimcinin temel özelliklerinden biri “zoru başarmak” (71) olduğunu da öğreniyoruz, girişimci Ayşen’in notlarından. Ayrıca “savunmacı anlayış tuzaklarını” (72) bilmek isteyenler de aradığını bu çalışmanın derinliklerinde bulacak…
Bir insanı verimli kılan en önemli özelliğin “ yaratıcı yüzleşme”(72) olduğunu, iş insanının yakın çevresinde kendini kabullendirmesinin ne denli büyük emek ve çaba gerektirdiği, Anadolu insanının “ Ev danasından öküz olmaz” (73) genellemesinin insan doğasından beslenen bir tampon mekanizma oluşturduğunu da iş insanı Ayşen bize olanca netliği ile anlatıyor.
Etkin bir iş insanının “ düşmanını öğretmen yapmasını”(73) bilmesi gerektiğini, “taklit en büyük özenmedir” (76)sözünün doğruluğunu, “kurumsal şirketlerle aile şirketlerinin birbirine özenini”(77), “ekosistem bilincinin” (82,83) iş başarısındaki büyük etkisini, “hata kültünün”(89) ve “ilkeli tutkunun”(107) iş insanını nasıl başarıya götürdüğünü Direnen Keçi ‘de bulacağız.
Girişimci Ayşen
Her iş insanı “girişimci” değildir… Girişimdi karşısına çıkan fırsatı “değere dönüştüren” insandır. Bu açıdan Diren Keçi, etkili bir girişimci olmanın gereklerini de anlamamızı sağlayan bir kitap. ”Girişimci iyimserliği”(111), yapma ve yaratma sevincine götüren yoldaki işaret taşlarıdır. Ayrıca girişimci, herkesten farklı bakış açısıyla günlük akışları değil, “dip dalgaları gözleme ve anlama”(113)yetkinliği de olan insandır. Girişimci insan “acıların ateşinde piştiği”(124,125) için direncinin ve dayanıklılığını sürekli artırır.
Diren Keçi bize çok önemli bir ilkeyi daha öğretiyor:” Güzel bir bitiriş yapma”(127 özenini, “felsefeyle”(131) beslenen iş yapmanın önemini…
Etkin bir girişimcinin “ kendisiyle başa çıkma iradesi”(137,138) göstermesinin yarattığı sonuçlardan ders almak istiyorsak, Diren Keçi’nin dünyasına yolculuk yapmalıyız… İnsan, iş insanı ve girişimci Ayşen Zamanpur Gürcüstan Kraliçesi Tamara döneminde yaşayan büyük şair Şota Rustaveli’in iki dizesinin yaşayan simgesi gibi: “Düşmemişsen bir sevdanın peşine/ Özün düşman olur kendi özüne”(140,141)…Ayşen İlkeli sevdasının peşinde, hedeflerine ulaşan bir insanın huzurunu tattırıyor kitabında bize… Ayşen’in eşi yakın dostum Bijen Zamanpur’un ana diliyle bitirmek istiyorum bu yazıyı: “ Dest-e şoma dert ne kone Ayşen!”
(*)Ayşen Zamanpur, Bir markanın direncinin öyküsü …Diren Keçi, Doğan Kitap, 1.bsk, İstanbul, Kasım 2021
(**) “Dest-e şoma, dert ne kone” Farsça “Elllerin dert görmesin” demek…