Kısa bir süre önce, aldığı tüm tepkilere karşın Meclis’ten geçirilip yasalaşan Hayvan Hakları Koruma Yasası değişiklik  maddeleri Pandoranın Kutusu’nun kilidini açtı ne yazık ki.
     O günden sonra hayvanlarla ilgili vicdanlarda büyük yaralar açan, inanılmaz, akla hayale sığmayacak işkence, ölüm görüntüleri ulaştı dört bir yandan bizlere.
     Bunlardan, son olarak izlediğim bir videoda, “Polatlı’daki evinde, dizinin dibinde torununun başını okşaması gerekecek yaşta bir adam müsvettesi(!), bahçesindeki minicik, zavallı, masum bir yavru köpeği, elindeki dirgenin (toprağı havalandırma amaçlı kullanılan bir bahçe aleti)  sivri tarafıyla başına defalarca vurup inleterek öldürdü.  Hep sözün bittiği yerdeyiz denir ya böyle durumlarda, evet gerçekten de bu görüntüler söyleyecek söz bırakmıyor insanda.
     Çimenceğiz Mahallesi’ndeki evinde yalnız yaşadığı ve akli dengesinin yerinde olduğu belirtilen adam, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınmış. “İşlemleri sonrası adliyeye sevk edilen Murat Sefer A. tutuklanarak cezaevine gönderildi.” şeklinde haber paylaşılmış sonrasında . Açıkca söylüyorum, bu garabet yasa maddelerinin çıkması için tüm gücüyle direnen siyasi otorite mensupları, o sivri bahçe aletinin altında acıyla inleyerek ölen yavrunun sesiyle uyusun her gece!.. Yaptınız işte yapacağınızı, açtınız o kötülüklerin kutusunun kapağını; ülkede ne kadar manyak, sapık varsa üşüştü masum, korunmasız hayvancıkların başına. 
     Oysa sizler, daha 4 yıl önce Meclis’ten oy çoğunluğuyla yine bazı maddeleri; Sahipsiz canların kısırlaştırılmasına hız vermek, aşılanıp, işaretlenip, yaşadığı alana geri bırakılması için seferberlik şeklinde hızlı uygulamalar yapılması şeklindeki gerçekten de sorunu insani bir şekilde çözümleyecek kararları alkışlar eşliğinde çıkartmamış mıydınız? O günden bu güne ne yapıldı? Kocaman bir hiç! Gerekçe, kaynak yok, her şeye var ama masumlar için yok öyle mi?
     Ama bilmediğiniz, hiç aklınıza getirmediğiniz bir şey var; bugün korunmasız  masumlara uzanan katil ellerin sahipleri, aynı acımasızlığı sizin evlatlarınıza, torunlarınıza, kadınınıza, ananıza, bacınıza da yapacaktır. Toplumun en zayıf halkası çocuğa, kadına vahşeti yapanların yaşamları incelense, mutlaka hayatlarında en az bir kere olsun hayvana zarar vermiş oldukları saptanacaktır.
     İstediğiniz kadar güvenli sitelerde yaşayın, özel araçlarınızla seyahat edin, bu kan kokusu, bu vahşet görüntüleri mutlaka o çok güvenli alanlarınıza ulaşacaktır!
    Bakın henüz her şey bitmiş değil, insanlık adına dönün bu büyük yanlıştan, Anayasa Mahkemesi kapısında iptal talebiyle bekleyen ölüm maddelerini geri çekin, son pişmanlık fayda etmez!