Orhangazi’nin geleciği planlanırken, net bilgiye ihtiyaç duyulan alanlardan biri de, İznik Gölü’nden Gemlik’e taşınan suyun miktarı ve kullanım biçiminin açıklığa kavuşturulmasıdır.

Cargill’in su tüketimi
Sahadaki insanlarda yaygın kanılardan biri de Cargill’ın gölü besleyen yeraltı ırmaklarından büyük ölçüde su tüketerek, gölün kendini beslemesini engellediğidir. Bu konu, Cargill’e başlangıçta kısıtlı izin verildiği, imar planlarında  değişikliklerle genişlemesine fırsat tanındığı şeklinde söylenti halinde dolaşıyor. Cargill’in su tüketiminin sadece üretim tesisiyle sınırlı olmadığı, girdi olarak kullandığı mısır üretimine kadar karbon ayak izi gibi “su izinin” çok belirgin olduğu da iddia ediliyor.
Bir başka değerlendirmeye göre, stratejik yeraltı suyu uluslararası bir firma lehine tüketilmektedir.
Yerel medyada Cargill’in yeraltı suyu tüketimini tartışmaya açanlar, şirketin elinde  yeraltı sularına ilişkin araştırma raporları bulunduğunu, tesislerde ne kadar su kullanıldığının bilinmediğini, sorumlu kamu kurumlarının bu konuda halkı bilgilendirmesi gerektiğini de tartışmaya açıyor
Karsak Deresi sularının göle bağlanması

 Halk arasında İznik Gölü’ndeki su kaybının önlenmesi için önerilen çözümlerden biri de Gürle, Karsak ve Gemiş yöresindeki derelerin  Gemlik Körfezi’ne akmasıdır. Derelerin açık kanal ya da kapalı sistemlerle İznik Gölü’ne akıtılmasının en azından buharlaşma yoluyla kaybedilen suyun bir kısmını karşılayacağına   inanılmaktadır.
Dere sularının göle bağlanması konusunda DSİ yetkilileri de teknik araştırmalar yapıp, fizibilite çalışmaları hazırlıklarını sürdürmektedir.

Baraj ve göletlerin etkisi
Saha çalışmasında İznik Gölü’ne ilişkin düşüncelerini belirtenlerde, gölü besleyen akarsular üzerinde yapılan baraj ve göletlerin olumsuz etki yarattığı kanısı yaygındır.
İznik Gölü Havzası’nın doğu kesiminde ve İznik sınırları içerisinde, Mahmudiye, Hisardere ve Derbent’ te üç su tutma tesisi vardır. Elbeyli Deresi gibi daha başka akarsular üzerinde baraj ve gölet yapımı çalışmaları da sürmektedir.

Evsel, endüstriyel ve tarımsal kirlilik
Halk arasındaki söylemler ve İznik Gölü üzerine yapılan bazı çalışmalar, evsel atık ve tarımsal ilaçlamanın yarattığı kirliliğin önemli  boyutlara ulaştığı yönündedir. İznik ve Orhangazi gibi İznik Gölü Havzası’ında iki önemli arındırma tesisinin yapılması, kirliliği bir ölçüde engellemiş olsa bile, özelikle  tarımsal alanda bilinçsiz ve aşırı ilaçlamanın yağmur suyuyla göle karıştığı, bunun kirliliği olması gereken limitlerin üzerine çıkardığı dile getirilmektedir. 

Bir başka iddiaya göre İznik Gölü’nün derinlerine inen kirlilik, canlı yaşamını yok ediyor. Göl ayağından suların taşmasıyla Gemlik Körfezi’ne akan yüzeysel kirlilik, su seviyesinin düşmesi sonucu dibe çökerek, gölün canlı yaşam için elverişli kısmı hızla azaltıyor. Orhangazi Belediyesi’nin yıllar önce yabancı uzman kuruluşlara yaptırdığı analizlerde “gölün ölümündeki hızlanma” konusunda saptamalar yapıldığı da söyleniyor.
Belediye yetkilileri ise  ellerinde yabancı uzmanlara yaptırılan çalışmalarla ilgili bir belge ve bilgi bulunmadığını söylüyor. İznik Gölü’nün geleceği planlanırken, daha önce  yapılmış bütün çalışmaların arşivinin ciddi bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. 

Göldeki kirlenmenin önlenmesi için göl çevresinde “kolektör inşası” da halk arasında yaygın beklentilerden biri olarak öne çıkıyor.
Göle dolgu yapılması:
 Orhangazi’de görüşülen insanlar, göle irili ufaklı dolgu yapılmasının yarattığı olumsuzluklardan söz ediyor. Bu konuda somut yer ve zaman gösterilmesi istendiğinde net bilgi verilmese de, kulaktan dolma bilgi de olsa, göl sahillerinin düzeltilmesi ve doldurulması, olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Yaygın inanış, net bilgiye dayanmayan önyargılar, Orhangazi’de seçilmiş ve atanmış yöneticilerin, evsel atık ve tarımsal kirlilik gibi, dolgu yapılması konusunda da halkla bilgi paylaşmadığı, alınan önlemler ve gerçek durum hakkında halkı yeteri kadar bilgilendirmediği yönündedir.

Haftaya: İznik Gölü ve yerel yönetimlerden beklentiler