Beyin salt biyolojik yapıyla açıklanabilecek bir gerçeklik değildir. Beyinle ilgili çalışmalar beynin, biyolojik, sosyolojik (kültürel) ve psikolojik (bireysel) olmak üzere üçlü bir evrim sürecinin ürünü olarak ortaya çıktığı bilinmektedir.  Bunlardan biyolojik evrimin milyonlarca yılda gerçekleştiğini ve bu süre zarfında önemli beyinsel işlevlerin yapılandığı ifade edilmektedir. Beynin sosyolojik evriminin ise kültürel özellikler içerdiği, her topluma göre özgün zihinsel temsilleri meydana getirdiği ve bu evrimin birkaç yüzyıllık sürede oluştuğu belirtilmektedir.  Çalışmalara göre, beynin bireysel yani psikolojik evriminin birkaç on yıllık sürede ortaya çıktığı ve her bireyin kendine özgü bir beyin oluşturduğu gözlenmektedir. Beynimizin üçlü evrim sonucu yapılandığı yaklaşımı esas alındığında, insan davranışlarının da bu üçlü yapının ürünü oldukları sonucuna varılabilir. İnsan her ne kadar biyolojik ve sosyolojik evrimine bizzat müdahale edemese de beynin “bilişsellik” işlevine bireysel evriminin izin verdiği ölçüde müdahale etme şansına sahiptir. Bu da kişisel olarak neokorteksimize yaptığımız yatırım sonucu oluşturduğumuz farkındalığımız sayesinde gerçekleşir…
“Banker Bilo”, 1980 yılında Ertem Eğilmez tarafından çekilen ve Türk halkı üzerinde derin tahlillerde bulunmuş, aslında kim olduğumuzu bize tanımlamış müthiş bir Türk filmidir. Maho ağa (Şener Şen) ve köylüsü Bilo’yu (İlyas Salman) ve yöreden birkaç köylüyü Almanya’ya götürmek vaadiyle kandırarak paralarını alır. Ancak onları Almanya’ya değil, dönüp dolaştırıp İstanbul’a götürmektedir. Kamyon kasasında yapılan yolculuktan sonra Bilo ve İbo (Nizam Ergüden) Almanya’ya değil de İstanbul’a geldiklerini öğrenirler… Daha sonra ülkemizde böyle kandırılanlar çok olmuş, kimisi Almanya diye Tekirdağ’a kimisi Adana’ya gitmiştir. Günümüz Türkiye’si de topluca aynen filmdeki gibidir. Reis ülkeyi Avrupa Birliğine sokacağım diye yola çıkarmış, yolun sonunda ise bizleri Ortadoğu’nun kurak çöllerine bırakmıştır. (Hatta yolun ortasında halkımız havai fişek patlatarak sevincini dahi göstermişti.) Önümüzdeki seçimlerde yine kamyon kasasına binmemek için artık psikolojik evrimimize müdahalede bulunmanın, bireysel farkındalığımızı artırmanın günü gelmiştir…