Yerel ve yaygın gazeteciliğin geleceği, başta gazeteciliği meslek edinmiş olanları birinci derecede ilgilendirse de, yeni iletişim yapılanması bütün toplumların yaşamını derinden etkiliyor.
    Herkesin haber ürettiği bir sürece hızla girildi. Bizim gibi toplumlar, sözlü kültürden yazılı kültüre tam olarak uyum gösteremeden, ikincil sözel kültürle yüzleşti. 
Günümüzde kısa mesaja dayalı iletişim ağlarında önemli sorunlarımızdan biri, edindiğimiz malumatları kendi deneyimlerimizle pekiştirerek net bilgiye dönüştürmeden, duyumlarla oluşturduğumuz kavram ve terimler yaşamımızı yönlendiriyor.
Dünya genelinde de yazılı medyanın nereye gittiğini izlemeye çalışıyorum: Financial Times’de 5 Ağustos 2023 günü “gazete sahipliği” konusunun Almanya özelinde analizini yaptı. Le Monde’ de Benoit Breville’nin “Pırasa değil haber…” yazısı haberin metalaşması konusundaki yazısını  Le Monde diplomatique  Eylül 2023 sayısındaki analizinde durumu sorguladı. The Newyork Times,  rakibi Washington Post’ta neler olup bittiğini haberleştirdi; Oksijen gazetesi yazıyı dilimize de aktardı.AP Başkan yardımcısı ve küresel gazete pazarları yöneticisi Thomas B. Brettingen, daha önce medyanın gündemi belirlediğini, şimdi süreci izleyici grubunun belirlediğini, yazılı medyanın yeni bir formülle varlığını sürdürebileceğini  Dmagatin’in özel sayısında yazmıştı. Koç Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde Cristiane Amanpur’un gazeteciliğe  değişen koşullar penceresinden bakışını  bir yazıyla paylaşmıştık. Yapay zeka  karşısında  gazeteyi konumlandırma konusunda  Financial Times Genel Yayın Yöntmeni  Roula Khalef’ in analizleri ilginçti. Meraklıları için en üst düzeyde entelektüellerin yazılı medya konusundaki düşünceli yaygın. Düzinelerce yazı, makale, inceleme ve araştırma raporları yayınlanıyor.
Sürdürmekte olduğum işim nedeniyle yazılı medyanın geleceğine ilişkin erişebildiğim analizleri okuyarak, ülkemizde  gidişatın ne olabileceğini anlamaya çalışıyorum.

Sirkeci’de 20 yıllık gazete satıcısı
Güvenilir bilginler,”Öğretilmiş gerçekliği test etmek istiyorsanız sahaya inin” der.Okuyarak ya da duyarak öğrendiklerimi sahada eli taşın altında olanların görüşlerini alarak yeniden değerlendiririm. Eylül ayının ilk yarısında tam bir günümü ayırarak   Kadıköy, Üskudar ve Eminönü’nde  en az  10 yıldır gazete satan insanlarla görüştüm.
    Eminönü’nde Üsküdar Vapur İskelesi’nin yanında küçük büfesinde gazete de satan Vanlı arkadaş  dedi ki, “ On yıl önce  boyuma yaklaşan paketlerde gazete gelirdi. Şimdi  içinde 50 gazete bulunan küçük bir paket geliyor. Gazete satışları her yıl yarı yarıya düşüyor. Gazete alanların yaş ortalaması da 60’ın üzerinde, gençler ilgi göstermiyor.”
    Görüşme yaptığım gazete satıcılarının büyük çoğunluğu Eminönü  büfesindeki arkadaşın görüşlerini doğruladı.
    Gençler geleneksel yerel ve yaygın medyanın  gazetelerini satın almıyor.
    Yeni iletişim kanallarında okuyucu da haberin oluşumuna katılıyor, ama  pekiştirilmemiş bilgiye dayalı algılar da kendi içinde ciddi sakıncalar barındırıyor.
    Diyorum ki, üretim, ulaşım ve iletişimin iç bütünlüğü kurum yapılarını, işlevlerini ve kültürünü belirliyor. Başka  bir anlatımla  maddi ve kültürel zenginlik üreterek  yaşamı kolaylaştırmamız önemli ölçüde enformasyon, bilgi, anlama ve anlamlandırmaya bağlı…
    Yerel ve yaygın medyanın basılı gazetelerinin toplumsal yaşamdaki  yerini, önemini ve değerini  sorgulamalıyız. Sağlıklı bir gelecek inşa etmek için buna  ihtiyacımız var.